Üzüm üzüme bakarak kararır kardaş
Bir kere olsun etrafa bakaydın kardaş
Nerden buldun sen de bu yalanları kardaş
Yalan seni sen yalanı mı buldun kaardaş
Yağmur yağacak gibi de gürlersin kardaş
Yanar yüreğim sıla diyerek
Ömrüm geçer ah gurbet diyerek
Ağlarım ben göz yaşı dökerek
Ömrüm geçer ah gurbet diyerek
Şu gurbetin de ah köşesinde
Ne tatlısın sende dünya
Tadın damaklarımızda
Düşünmeyiz yarını da
Böyle gider sanki dünya
Ölüm gelmez aklımıza
Yazan kalem ne kadar sadıksın bana
bir dost kadar yakınsın bana
Ne söylersem ben hep yazarsın
Hiç geri dönüp yazmam demezsin
İnci gibi kelimeleri dizersin
Hiç kimseye ne senet ne sepet yapmadım
Bende hiçbir kağıda imzalar atmadım
Çile geldi çileye varmış gibi borcum
Ah çile al git sana varsa da borcum
Ne borç çilenin derdi yerleşmekmiş bana
Yetmişinden sonra gurbet olur mu
Yetmişinde iki can ayrı durur mu
Yetmişinden sonra gurbet oldu
Yetmişinde iki can ayrı durdu
Leyla Mecnun misali ayrıldılar
Sagım toprak solum toprak
Yorganın yatagım toprak
Yastıgım bedenim toprak
Ufaktır evimde benim
Gelenim olmaz gidenin
Ne ararsın sen dostun bağında
Dosta kalmadı ki dost bağında
Sohbete gelmedin dost bağına
Böyle de anmak olmaz dostu da
Güllerle gelmedin dost bağına
Kadere küsmüş kırmış şişeyi
Ah çektikçe de içer kadehi
Bir dilim peynir peynir mezesi
Ah çektikçe de içer kadehi
Teselliyi kadehlerde bulmuş
Şu yüce dağların yücesine
Dost diye bağlandım birisine
Bir ocaktan ayrılmışçasına
Can cana bir dost dostu can cana
Dost tatlı dilli güler yüzlüydü




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!