İhbar ediyorum kendimi
Artık daha fazla gizleyemem
Evet o benim
İtiraf ediyorum herşeyi
Nerden başlasam
Nasıl anlatsam
Sevgilim
Hayata dair bildiğin herşeyi unut
Acıdan yana ne varsa yaşadığın
Buldozer gibi geçeceğim üzerinden o enkazın
İzi esamesi kalmayacak hiç bir şeyin
Unutturacağım nasılsa
Rahmetli babaannem
Erkek güzeli derdi bana
Aleni söylerdi
Dokuz torunu içinde
En çok beni sevdiğini
Ve yedi sene önceydi
Gördüğüm lüzum üzerine yazıyorum bu şiiri
Tab edilmemiş mutluluk düşlerimi istiyorum geri
Payıma düşen tek şey olacak düşlerimin negatifleri
Bilir misiniz önce gözleri doğarmış insanın
Sonradan şekillenirmiş teni
İstanbul’da bile Şubatın on beşi bugün
Kirli gri gözlerinden ağlıyor gökyüzü
Kaldırımlarda monoksit kokusu yürüyor
Kapalı mazgallardan sele bağlanmış yollar
Ve boynumda taşıyorum yokluğunu
Kırk katıra yüklesem taşınmaz bir yük
Sen yoksun şimdi
Yanımda olmanı ne çok isterdim
Ne çok sevindirirdi bu beni
Önce
Sımsıkı kucaklardım seni
Keserdim ayağını yerden
Uzak bir şehirdeyim şimdi
Irmaklar akıyor içimde
Burda gök aynı değil
Benzemiyor hiçbir şeyi seninle yaşadığımız şehre
Ne bulutlara dokunabiliyorum
Ne de kahve içmek istiyor canım
Hiç durmaksızın yazabileceğim şiirimsin
Canımsın Sevgilimsin Selenimsin
Her gün içimde büyüyen sevgimsin
En güzel hediyesisin Tanrımın bana
Söz verdim ömrümce seni taşıyacağıma
Ve itiraf etti Tanrımda
Sabah olsun istemiyorum bu gece
Uyku değmesin hiç gözlerime
Sımsıkı sarıldım hayaline
Seni düşlüyorum yine bu gece
Sıcaklığını duyumsuyorum avuçlarımda
Bir tutam bulut var seninde avucunda
Kılıçla da kesilir kördüğüm
Sabırla da çözülür düğüm düğüm
Yaralar kılıç illa bir yerleri
Oysa yalnızca sahibine zarardır sabrın dikeni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!