Elini kolunu sallaya sallaya
Geziyor Eylül
Haksız ve pervasız
Kanımıza ekmek bandırıp
Birbirlerine
Afiyet diliyorlar
Kaç zaman geçti aradan
Yazmayalı yaşamdan
Oysa
Oysa öyle geçiyor ki zaman
Değişiyor her şey sondan baştan
Durup bir yerde kendimi aradım
Bastığın yerlere toprak olayım
Ayaklarının buğusu sinsin içime
Dudaklarımla dokunayım terine
ılgıt ılgıt nefes ol gir içime
Saçlarını kipriklerimle tarayım
Zülfünün teline kurban olduğum
Beni bırakıp ta gidiyor musun
Ela gözlerinde hayat bulduğum
Beni bırakıp ta gidiyor musun
Koca bir dağı devirip üzerime
Benim için çok özelsin
Gözlerimin rengi sensin
Yüreğimin içindesin
Gözlerimin rengi sensin
Şiir yazsam esinimsin
Varsın geçsin ömrüm böyle
Ben yanarım bile bile
Bir ah demem ele güne
Varsın geçsin ömrüm böyle
Sağalmasa yaralarım
Bekleme beni böyle gecenin bir yarısı
Nenni yarim nenni artık sen de uyu
Koşamam ki ben sana ayağım prangalı
Nenni yarim nenni artık sen de uyu
Yüreğine bir kalkan yap acılar dolmasın
Benim sağlığımda kadrim bilmeyen
Şimdi ölümüme ne yüzle ağlar
Sığarmıyım ben onun gözyaşlarına
Allah bile ricacı olsa
Affedermiyim
Daha dündü
Yaşamadığım bir hayatı gördüm o gün gözlerinde
Ve hiç yaşayamayacaklarımı
Sen
Kız kulesinden salacağa iskele almış bir periydin
Taş üstünde taş kalmadı içimde
Sesimi duyan yok mu diye seslendim
Sürgün geldim bu dünyaya
Aralık ayının ikinci akşamında
Afat gibi bir zemheriydi diyor anam o günlere
Daha kırkım çıkmadan
Kırk kez kırmışım feleğin çemberini
Beze gibi kalmış o günlerin birinden bu kekemeliğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!