Kör bir bıçak gibi yokluğun
Hücre hücre kanatıyor içimi
Dağlanıyor yaram en onulmaz yerinden
Efsunsuz bir iksir gibisin
İliklerime dek işlemişsin
Yitiriyorum kendimi
Nazlı yarim gelsen girsen koynuma
Ölürmüyüm daha ben bu dünyada
Sinemin üstüne yatır saçını
Ölürmüyüm daha ben bu dünyada
Elinle sunarsan bana badeyi
Yolun yarısına geldim
Nihayeti ölüm değilmi
Ben her şeyden vazgeçtim
Nihayeti ölüm değilmi
Umut yüklü bulutlar
İnsanlar
Düşündüğü gibi yaşar
Ya da
Yaşadığı gibi düşünürler
O
İçinden geldiği gibi yaşardı
Şimdi saat
Sabahın Seleni
Yeni bir güne başlıyoruz
Ve ben günü
Seni bir gün görebilme
Umuduyla yaşıyorum
Diyarbakır zındanlarında
Yaralı bir yiğit
Arslan gibi kükredi
Ne çözüldü
Ne büzüldü
Dur demedi düşmana
Sen netatlı bir şeysin
Bal özünden şekersin
Ela gözlü hurisin
Seni seviyorum seni
Güneş senden daha sönük
Sokağımızın başı kahve
Beş masa içinde
Yirmi sekiz de sandalye
Onyedisi müdavim
Üçü beleşci her daim
Bazen diyeceğim
Beni doğuracağına
Bir taş doğursaydın ya anne
Şimdi
Ne sen ağlardın bana
Ne de ben yanardım
Bahtıma
Eğil sevginin önünde
Gem vurma yüreğine
Aç gönlünün kapılarını
Eğil sevginin önünde
Bırak tutsun ellerini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!