Bugün,
Seni bir daha göremeyecek olmam geldi aklıma…
Pencereden bakıp,mavisini özlediğim gökyüzüne bakarken gülümseyerek,
Senin çok uzak bir şehirde aynı anda gökyüzüne bakma ihtimalin geldi aklıma…
Sırtını dönerek benim olduğum tarafa…
Bir şarkı çalıyordu…
Sen,eski sen değilsin bendeki...
Gözlerinde bir yalan saklı sanki,
Kandırmaca adı altında,
Bir çok oyun oynarmışsın belli ki...
Döndükçe dünya,
Başın da dönmüş belli,
Madem ki gideceksin...
Git...
Sen git,
Aşkı bana bırak...
''Kalmadı'' deme sakın,
Vardı...
Gözlerin...
Uzaklarda…
Hayalini kurmaya çalışıyorum,
Avuntum bir gülümseme halin,köşe başında…
Senden kalan tek avuntu bana…
Hiç kimse senin kadar güzel gülemiyor,
Kar etmedi yokluğunda sitemler...
Ardına dönüp bakmadın bir kere...
Gönül yandı...
Yandı da,
Kar etmedi alevler...
Kendi kendimi ateşe vermişim de...
Uzaktan el salladım bugün sana…
Sen kendi düşlerinde,bir adım yüksekteydin…
Kendinceydin…
Ve beni farketmedin…
Uzaktan el salladım bugün sana…
Bendenimden firar ettim,yaşanılanlara vardım…
Sen benim payıma düşmeyen en büyük hakkım…En çok dilediğim…En çok hak ederken uzaktan baktığım…Yıllarımın paha biçilmez tek acısı…Sen benim yaşadığımı en çok hissettirip en çok öldürenim…
Sen başkalarının kollarında,başka saçlarda gezdirirken parmaklarını,ben senin gözlerini mabedim yapmış,senden başka bir çift gözü haram etmişken kendime,sana odaklı…Senden öncesi yokmuş gibi,senden sonrasını umursamazken ve ben seni,sadece seni deliler gibi severken…Avuçlarından başka bir yangın,başka bir ten istemezken…Sen benim yanımda başkalarına şarkılar söylerken,ben susarken,ben acırken,ben yanarken…Sen bilmediğimi sanırken,ben seni en iyi bilen en iyi tanıyanken ve her şeye rağmen yanındayken…Ve ben tüm şarkılarımı sana söylerken,hasretlerim tek sanayken,susarken ben…
Nereye gidersen git,istersen bedenini bırak git yine de en çok seni sevecekken ben,nefessiz kalırcasına yaşamaya çalışırken ben…
Ben her şeyi ardımda bırakırken sen geçmişini önüme koyuyorken…Ben sende ‘o’ olamıyorken ve ben seni ömrüme layık görüp ‘o’ bende senken…Senin yanında en güvende hissederken,güvenirken,inanırken…
Yüreğime düştüğün günden beri en derinlerimde saklarken seni,severken her an,sen başkalarının ellerini tutup başka tenleri sarmalıyorken ben avuçlarımı sıkıp da sana yazıyorken,gözyaşlarımı kaleme dökerken…İçim acırken…İçim…Çok acırken…
Geceleri sen rüyadan rüyaya atlarken ben küçük yüreğimin büyük sancısıyla adını sayıklıyorken,adından nefret ediyor ve adını en çok seviyorken…
Gözlerine bakmaya gücüm yok artık…
Dilime gelen her söz söylenmek istese de,
Hiç olmadığım kadar suskunum artık…
Oysa o kadar çok özledim ki seninle gülebilmeyi…
Bir bebeğin gözleri kadar masum gözlerini…
Ve o gözlerin gülerek gözlerime değmesini…
Bakmaya doyamadığım gözlerin,
Artık mabedim değilken,
Ne diye bakayım,
Ne diye kaybolayım derinliklerinde,
Ne diye? ...
Avuçların,ellerime buz kesmişken,
Yaptım işte...
Oh bi de rahatladım ki sorma...
Farkettim de,
Seninleyken mutlu olmuştum ya,
Al bi de pinokyonun önde gideni olmuşum! ...
'Ben sana hiç yalan söyler miyim canım! ' derdim ya...
Donuk karelerle aynı ifadeler
Çok güzel