Başarıyoruz işte...
Çabaladığımız herşeye değiyor doğrusu...
Bu kadarını da beklemiyordum senden,
Başarıyoruz işte,hiç farketmeden...
Buna önce inandık ne de olsa,
Sonra da inandık kendimize,
Zaman,bir günü daha geçirmenin yorgunluğuyla dinlenirken ufukta,
Ben,
Bir günü daha sensiz geçirmenin hüznüyle yorgunum bu zamanda…
Sen,belki fark etmedin…
Fark etmedin benden çok şeyler aldığını…
Düşünmedin…
Düşünmeden seviyorum demiştin…
Yaşanılanların sadece aşıkların yaşayabileceğini…
Bilmedin…
Şimdi çok uzaklarda,bana uzak gelen dağların bile,
Çok uzaklarındasın,biliyorum...
Adını bilmekle yetindiğim,yolumun düşmediği o şehirdesin...
Nerden aklıma geldin bilmiyorum,ama,
Bu kadar zaman sonrasında,
Beni hala hüzünlere boğman da,
İstersen gel...
İstersen gelme...
Yalansa yanayım cehennem ateşinde...
Umrumda değilsin artık,
Bitişin kesindir bu defa...
Yüreğim yana yana,
Bugün seni son görüşüm olsun…
Ya sen gitmelisin…
Ya da ben…
Yollar açık olmalı birimize mutlaka…
Gidenin dönüşü de bir daha asla olmasın…
Bugün seni son görüşüm olsun…
Duydum ki,
Bir başkasına ‘sevgilim’ der olmuşsun…
Gördüm ki,
Bir başkasına sarılıp da gülümsüyormuşsun…
İki damla yaş aktı gözlerimden,
Ardından bir tebessüm…
Mutlu musun söyle...
Olmak istediğin yerde,
Olmak istediğin yanıbaşlarda mısın? ...
Dinliyor musun hala o yaralı şarkıyı,
Özlüyordun ya hep birşeyleri,
Anlatıyormuş sanki seni,
Ağustosun son geceleri…
Kıpırdak mevsimin son günleri…
Ve geliyor hüzün mevsimi…
Eskiden olsa,çoktan hüzün basmalıydı beni…
Nedenli nedensiz gelmeliydi…
Değişen bir şeyler var bu defa…
Ve şimdi yine ayrılık vakti…
Ve şimdi bu şehirden gitme vaktin…
Git…
Zaten iki ayrılık arası körebe oynadık seninle,
Bu şehir bile,yetmedi bize…
Git…
Donuk karelerle aynı ifadeler
Çok güzel