Bir kafesin içinde büyüyor nefesim,
Demir parmaklık değil, gözlerimin sessizliği.
Yalnızlık, bana giydirilmiş beyaz bir kefen,
Kimse duymuyor içimde çığlık çığlığa düşlerimi.
Yine yalnızlığımla dertleşirken ben
Gözümden yaşlar süzülür durmadan
Kimsesizliğim yankılanır dört duvarın arasında
Nedenler niçinler dökülür dilimden bir Nağme gibi
Kimseye anlatamadım ya şu yüreğimdekileri ben ona yanarım
Yalnızlığı Bilir misin Sen?
Yalnızlık nedir, bilir misin sen?
Her gece yatağa girip saatlerce düşünmek,
Buz gibi soğuk bir oda ve kocaman bir yatak,
Yaradana Dönüş Vakti
Yâ Rab,
Kalbim karardıysa
inkârımdan değil,
Yorulmuşluğumdandır.
Günlerdir ne sesini duyuyorum,
Ne yüzünü görebiliyorum.
Öyle özledim ki seni,
Ne kelimeler anlatabiliyor bunu,
Ne de satırlara sığdırabiliyorum.
Huzura Davet
Küçük bir çiğ damlası düştü yanağıma
Usulca süzüldü, dudaklarımı okşarcasına
Minik bir serçe kondu yüreğime, çırpınıyor
Yare gitmek istiyorum bu günlerde,
Yüreğimde hasreti, özlemi büyüdü;
Kanatlanıp uçmak istiyorum yare doğru,
Varmak istiyorum sevdiğimin diyarına.
Ateş düştüğü yeri yakarmış amansız,
Bir daha sevmeyeceğim demiştim kendime,
Yeminler etmiştim sessiz gecelerde.
Ama yine düştüm sevdanın ateşine,
Yandım, kül oldum, paramparça oldum.
Bir kez olsun gülmez mi insanın yüzü aşktan yana?
Yaşamın Ağırlığı
Bu gece…
Kimsesizliğin tam ortasındayım.
Bir sokak lambasının altında oturmuşum,
başım iki elimin arasında.
Yasemen Kokulu Gecemiz
Haydi kaçalım bu gece seninle,
Kimsenin bilmediği bir şehre,
Ne dert kalsın, ne geçmiş,
Sadece sen ve ben,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!