Birimizin birimizden farkı
İki gözü, bir ağzı
Değil ya!
Her değirmenin farklı dönse de çarkı
Aynı buğdaya çalışır
Un olması için öğütme taşı
Ben şimdi sustum
Kapadım gözlerimi, ellerimi çektim
Ben yine seni sensiz terk ettim
Haklıydın…
Karşılıksızdı bu sevgi
Ben kanunsuz sevdim
kızgın ateşte eritiyor beni
sensizlik...
bir demirci maharetiyle;
dövüyor beni
sensizlik...
uçurumlar var
yüreğimle parmaklarım arasında
uçurumlar var
kalbimle aklım arasında
uçurumlar var
gözlerinle gözlerim arasında
Nehirler kan kırmızı akar bizim coğrafyamızda
En yüksek dağın adı, Acıdağı`dır!
Bitki örtümüz dudaklarımız kadar kavruk bir bozkır
Kuraktır gönlümüzün en büyük ovası, kurak!
Dondurucu bir soğuk, sert ve çetin geçer kışlar
Poyraz kaldırır, fırtına döver, savurur, yerle bir eder
Sanki farklı diyarlardan
Başka başka seviyorsun
Unutmuş gibisin
Öyle davranıyorsun
Sanki en parlak deniz mavisiydi
bir yıldız gökyüzünden;
düştü yüreğime
bir kuş uçtu
soğuktan titreyen kanatlarıyla
bir kar tanesi hafifliğinde
konuverdi dalına...
Bu sokakların berduş sazıdır
Ayak seslerim
Yalancıdır, sahtekârdır.
Hiç bir şey yaşanmamış gibi gülen gözlerim
İşte ana rahmi gibi
Ey gülüm,
Varlığını kurutur zaman,
Benliğini döker bir gün
Rüzgar savurur
Tohumunu toprağa eker bir gün
Bazen susuyor, kendini cama vuran rüzgar
Esiyor da esiyor
Akşam vakitleri is kokar bu küçücük oda
Duvarlar konuşur, duvarlar susar
Bir de mektubun
Ben susarım, o susar
...
Sevmiyor demişti ya, sevmiyor demişti ya!
En son kopartırken
Yapraklarını papatyalar…
merhaba beğeniyle okudum.Serkan bey sevgi dolu yüreğini kutlarım.
harika... çok beğendim bunu. o kadar güzel anlatmışsınız ki..