Deniz on iki mil uzaklıkta.
Martılar yalnız uçuyormuş oracıkta.
İnsanlar terk etmiş martıları,
Martılar da insanları.
Bilinmiyor işte ,
Bir melek öldü,
Gök kubbeden ağıtlar iniyor yer yüzüne.
Pınar oldu acılar,
Sol yanımızda yok oldu yarınlar,
Menekşeyi bekliyorum .
Yıllar yılı gelmiyor .
Menekşeyi bekliyorum.
Mor menekşeyi bekliyorum.
İşte orda desinler,
Menekşeyi görmek istiyorum.
Bugün sevinç günüdür sevgilim
Yaşasın özgürlüğümüz,
Ülkemin açılmayan güllerinden dokunuyorum yarınlarımıza
Yarınlarda sen varsın.
Şimdi şarkı söyleme vaktidir sevgilim.
Mevsimsiz rüzgarlar esiyor
Tahayyül ettiklerim derinliklere kaçıyor,
Sinesi kan çanağına dönmüş,
Gözünden yaş değil kan geliyor.
Bilir misin kaos ne zor bir şey,
Prangalar her bir yanımda.
Bir selam veren yok sokaklarda.
Günümün gülleri soldu.
Mevsimsizdir yıllarım.
Ömrüm de geçiyor mevsimler gibi.
Yapraklar gibi dökülüyor yıllarım bir bir.
Neşveti gitti mimozanın
Ne ney sesi duyuyorum,
Ne tambur,
Birileri söylüyor hep kahır.
Merhabalar elveda gibi,
Varlığın özü suretten öte değil,
Nasılsın iyi misin ?
Bilmiyorum ki iyi miyim ?
Sen nasılsın demeyeceğim,
Sen iyi olacaksın,
Tebessüm edeceksin bana,
Yükseklerden bir yerden güneş göndereceksin,
Mustafa'm
Sen hayatının baharında buralardan giderken,
Ben senin yaşadığın kadar daha yaşadım,
Yaşıyorum Mustafa'm
Gidişin bir bahar günüydü,
Senden kalanlar hep sonbahar hüznü gibi.
İçsellikten çıkan zahir ne acı,
Mevsim dönüyor kışa,
Tek başıma notasını yazıyorum yarınların,
Bu yüzdendir münzevi hallerim,
Soyutlandım günlerden zamanlardan,
Kim acı bir hatıra bırakıyor ise düşünsün,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!