Çocukluk yıllarım.
Çelik çomaklı anlarım.
Özgür günlerim.
Yüreğimin gitti anlar.
Uzun uzun düşünüyorum.
Bir gün uzaklara gitti dedem.
Anladık ki sadece biz değil,
Herkes onu tanıyor herkes onu seviyormuş.
Alem ona minnettarlık duyuyormuş.
Sevmek çok güzel bir duyguydu da,
Sevilmenin anlamı o gün yerini bulmuştu.
Anne!
Bir sabah uyandım,
Ne kadar yalnız olduğumu anladım.
Yaşadığım hayata tarif arıyorum,
Bulamıyorum....
Bazen gitmek gerekiyormuş.
Ben de gideceğim buralardan sevgili.
Umut umut arşınlanırken gecenin sabahları,
Ben de sabahlara ulaşmak istiyorum sevgili.
Değme bana ,
Anlatacakları var daha.
Gitmiyorum bir yere ,
Söylenecek sözlerim var.
Değme bana
Dostluk;
Karşılığı olmadan yaşamaktır,
Ne olursa olsun kabullenmektir
Bilmeden de dokunmaktır,
Görmeden de yaşamaktır.
Sevmektir acısını dostun,
Gitmiş zaman,
Kalmış acılar.
Yalan olmuş her şey.
Dostluk yokmuş.
Gözlerim kapalı,
Öyle uzaklara gidiyorum ki!
Doyumsuz bir coşku yayılıyor içime,
Dalga dalga sesler geliyor kulaklarıma,
Bir martının sesi cıvıldıyor eşsizce.
Her şey gri
Odanın rengi gri.
Bahar hasreti çeken hayatım gri.
Maviyi de özledim.
Denizi de özledim.
Odamın bir kenarında kıvrılmış kedimi de özledim.
İroni...
Hem nefes alamıyorsun,
Hem de nefesten kaçıyorsun
Rüzgar savuruyor bilinmeyene...
Sükût!
Mabetler bile bile suskun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!