Günler takvim yapraklarından su gibi akıp giderken,Orhan için herbiri bir ay uzunluğunda seyrediyordu.Artık banyoya bile cep telefonuyla giriyor,bir kaç hafta önce yazdığı hikayedeki,Doğan'ın düştüğü duruma düştüğünü yüreğinin derinliklerinde hissediyordu.Seyrettiği filmleri anlamıyor,dalıp dalıp gidiyor,etrafındakilerin konuşmalarını hep sonu bir ünlemle bitmesinden tekrar edildiği belli olan cümlelerden anlıyordu.
''ya sen beni dinlemiyormusun? ''
Dinliyorum
Ne dedim en son?
? ? ? ? ?
Telefonunu hiç bir yerde bırakmıyordu,çünki beklediği telefon gelirse hiç kimsenin onun sesini kendisinden önce duymasını istemiyordu.Artık bütün şarkılar Orhana güzel ve içli geliyordu.En zıplak pop şarkılarda bile şarkının bir sözünden kendine pay biçiyordu.
Yokluğunda saatler geçmek bilmedi,
Kalbim çarpmadı,yüzüm gülmedi,
Dudaklarım söylemedi,
Kalemim yazmadı,şiirler yetmedi
Yüreği aynım birdaha gitme.
Her şaire şiir yazan yüreği gördüm,
Attım kalemi,defteri,şiirden utandım
Ne yıkıcı ne pohpoh sanatı gördüm,
Dizeler birbirine emrediyor sanırsın
Allah yazmasına izin vermiş bilesin
Nankörlük etmeyip hakkını veriyor,
Ön özür
Değerli şiir dostları,yaklaşık bir yıldır aranızda olmaktan ve sizlerle şiirlerimi paylaşmaktan,büyük keyif ve mutluluk duyuyorum.Bu sayfaya şimdiye kadar onlarca şiir kaydettim,siz değerli dostlarımın şiirlerini okudum,hüzünlerinizi,sevinçlerinizi,isyanlarınızı herzaman önemsedim,ve sizlerin yazdığı hertürlü şiir,deneme,grup mesajlarınızı hiç sıkılmadan,ve yargılamadan okudum.şimdi buraya yazdığım bir öyküyü aktarmak istiyorum,sizlerle paylaşmak istiyorum.bunun iki sebebi var,hem öykü yazmaktaki yeterliliğimi siz değerli dostlarımın testine tabi tutmak,hemde yüreğimdeki büyük sıkıntıyı burada sizlerle paylaşarak biraz olsun rahatlamak.Bu konuda bana kızmayacağınızı umud ediyor,bir şiir sayfasını öyküyle meşgul ettiğim için sizlerden şimdiden özür diliyorum,ve eğer yazma derseniz,hemen yayından kaldıracağımı bilmenizi istiyorum.
tüm güzelliklerin hayatınızda bir roman uzunluğunda,sıkıntılarınızın ise bir dip not kadar kısa olması dileklerimle
serhat çalışkan
Yüreğimde bir volkan gizli
Her önüne gelen göremez alevlerimi
Ben yalan sevdalarla bitirdim
Aşk pastasındaki payımı
Ve adını koyamadığım hayallerimi.
Bizi hep feryatlarımızdan bildiler,
Daha doğarken,yaşamaya değmez diye ağladık
Herkes kendi cehennemini yaşarken,
Kim bize cenneti vadedebilirdiki,
Aldandık
Yaşlı kadını dolmuşa bindirip gönderdikten sonra Hilalin birşey söylemesine fırsat vermeden Coşan kısık bir sesle,yalvaran bir ifadeyle konuşuyordu.
--Hocam şöyle sakin bir yerlere gidelim,size anlatmam gereken şeyler var.
Hilal olanları,dönen dolapları çok merak etmesine rağmen korkuyordu.Acaba bu kadar yalan dolandan sonra bu genç adamla biryere gitmelimiydi bilmiyordu.Coşan Hilalin tedirgin hareketlerini,korkusunu hisstmiş olsa gerek onu rahatlatıcı cümleler kuruyordu.
--Hilal hanım size söz veriyorum,doğruları anlatacağım.Murat ve benimle ilgili,hatta sizinle ilgili bütün doğruları.
Hilal hersaniye yeni şoklar yaşıyor,şaşkınlığı artık had safhaya yükseliyordu.Dersanede öğrencisi sandığı biri,hemde birkaç dakika öncesine kadar dilsiz olduğunu sandığı biri kendi hayatıyla bile ilgili doğruları itiraf etmek ten bahsediyordu.Hem şu anda babasını saymayınca hayatındaki en yakın erkek olarak gördüğü insanın kardeşi sandığı bu adam,Abisinden Murat diye bahsediyordu.Büyük bir ihrtimalle Muratın kardeşi olduğuda yalandı.Dersaneye sınava hazırlanmak için gittiğide,Ama Hilal tüm bu aklına takılanların,yüreğini sıkıştıranların cevabını kendisi bulamazdı ve şu aşamada bu genç adamı dinlemekten başka çaresi yoktu.Ona güvenmek ve onunla bir yerlerde birkaç saat geçirmeyi göze almak zorundaydı.Yinede belki biraz daha güvenli olabileceğini düşündüğünden olsa gerek Coşana kendi evlerine gitmeyi teklif ediyordu.
--Tamam konuşalım elbet,zaten buna mecburuz sanırım.Ama bize gidelim.bizi kimse rahatsız edemez orda
Üç yanlışın bir doğruyu götürdüğü sınavlara alışığız biz,
Yanlış yapmayı bu yüzden seviyoruz,
Üç kişi aynı anda işeyince bir saatte dolan havuzu,
Tek bir kişi bir dakikada boşaltır bu ülkede,
Düşünceye özgürlüğün istendiği,
Bak gözlerime
Bir dünya var orda,
İster kendin gir,
İstersen beni çıkar.
Gözlerimde sen dursan
Dünyalar benim zaten,
Eski aşkların yarasını sarmadan daha
Allahım bu çile revamı bana.
Sen yaratmadınmı,herşeyi,
Yeri,göğü,kainatı,insanları,
Nefreti,sevgiyi,aşkı,
Aşkı!
ben evli bir bayan olarak bu söylediklerinizi(allaha şükür) yaşamıyor olsam da yaşayan birçok kadın adına %100 doğru bulduğumu belirtmek istiyorum ve samimi yazınız için tesk ediyorum.kaleminize sağlık...