Bu sahibine küskün bir damla yaşın hikayesi,
Akarken solgun yanaklarımdan,
Sahibi değil de kimdi,
Bu yolculuğun adresi?
Sessiz usul, değdi geçti ömürlere,
Çocuksu bir acele ile...
İstedim ki, öldüreyim bu kenti,
Parmak uçlarının sıcaklığını hissedemediğim hiç bir geceden sonra,
Sahiplenemesin yeniden güneşi;
Tüm çıplaklığı karanlığında kalsın caddelerin,
Aşkımızın hiç bir izi,
Kanatmasın, gözlerimde unutulmuş senlerden birini...
Git... Hâlâ fırsat varken
Ben hâlâ mazide yaşarken git...
Beni bana, sancıları yüreğime, yalnızlığı yalnızlara bırak ve git...
Hâlâ umutların yalanlığına kapılmamışken bu saf yüreğim,
Beni bendeki deliye bırak ve git...
Git çocuksu hayallerim istila etmeden beynimi git...
Zindanlar bulun bana,
Hapsedilecek bir deli,
Birde sahipsiz aşk var,
Oturmuşlar karşıma,
Sırıtıp duruyorlar bana.
Kırklar Tepesi
Şimdi çıkmalı Kırklar Tepesi’nin zirvesine…
Aceleye gerek yok,
Birinci vitesin kararlılığı,
Adrese ulaşmaktaki inadıyla…
Sen…
Öksüz bir kuşun
Utangaç titreyişi…
Hiç girmediği şekillere
Pervasızca sürüklenişi…
Susmanın güzelliğiydi, beni konuşmaktan alıkoyan,
Gözler, kalplerin yorgun tercümanları,
Bense sessiz sözlerin efendisi...
Hani hep anlatılmak istenipte anlatılamayan,
İçten içe insanı yiyip bitiren sözler,
Ben geldim sevgilim,
Beni, eskisi gibi öp diye...
Öpmeyi bile beceremeyişini özledim belki de,
Geldim ve sana silinecek yaşlar getirdim, gözlerimde...
Ben geldim sevgilim,
Gün geceye kafa tuttuğunda,
Gece sen uzasın istedikçe, bitedurduğunda,
Başkalarının mutluluğu, sana batmaya başladığında,
Sen beni hatırla...
Dost muhabbetlerinin en koyusunda,
Lisedeydik,
Populerdi 'Ahmet Kaya' şarkıları,
Hangi yatağa yanaşsan,
Kulaklıklardan ince ince sızar,
Yakar geçerdi gençlik hayalperestliğimizi,
'Yorgun Demokrat' ın kalın sesi...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!