Ta ki haykırana kadar
Kırgınlıklarla dolu yüreğim
Yalnızlıklarını
Hiç adresine ulaşamamıştı
Sihirli sözlerim…
Gitme teşebbüslerinde gizli
Yıllanmış zelzelelerim
Zorlarken yıpranmış yüreğimin sınırlarını
Sana ölesiye git demek
Ölmek kadar kolay değildi …
Gitmektesin yar...
Adımlarını yüreğime basa basa,
Bir elinde şiirlerim,
Ötekinde sevdan,
Usul usul gitmektesin,
Bunun adı sevda...
Çaresi yok,
Ağlayacaksın her sabah uyandığında....
Günaydın diyeceksin senin olmayan bir vücuda...
Özlem dolu iki hatırayla kahvaltını edip,
Umuma açılmış namuslar gördüm ben,
Güzelliğine inat,
Gözüme bir et parçası gibi görünen vücutlar..
Her biri birer bilmeceydi,
İçlerinde kırık bir kripteks gizli...
Ateşten gömleklerimi giyinirdim ben
Sense duvarlarınla karşılardın selamlarımı,
Duvarların, büyüttüğün dünden güne
Bu bende ki bilmem aşkın hangi halidir
Yüz yıllarımı verirken bir çiçeği güldürmek için sinende
Ben günümde bitiremeden seni, başlıyor gece...
Yokluğun vuruyor pencereme, ay ışığı yerine...
Seni sayıklayıp, sana şiirler yazıyorum kendi kendime...
Bir kez olsun sende beni hatırla diye..
Senin için iyi olan bu...
Kendimden vazgeçeli,
Ellerin umut tohumları fidan oldu,
Bense kalakaldım öyle,
Sonraki tüm takvim yapraklarının,
Dün gece yine karanlık mazime bakacak oldum,
Üzerime devriliverdi sensizlikten kalma senli hatıralar...
Sen diye inledi benliğim yeniden,
Ama yine aydınlanmadı maziden kalma karanlıklar...
Kelkit - 2007
Ben senden geçtim yar,
Seni sensizlikte tanıdım.
Dünyaları versen neye yarar,
Nasipten öte bir yol mu var!
Ne güzel yüzün, ne tatlı sözün,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!