Baba ve oğul çalışıyor cân-ı gönülden,
Beytullah inşa ediliyor ta temelinden,
Dualar ediliyor Nebilerin dilinden…
Ey Rabbimiz! N’olur, kabul buyur bunu bizden,
Şüphesiz ki sen hem bilensin hem de işiten.
Abdullah bin Selâm son Peygamberi tanıyandı,
Çünkü Tevrat’ta özellikleri anlatılandı,
Bir zamanlar Yahudi iken şimdi Müslümandı.
Amcaoğullarına çağrı yaptı, verdi haber,
Kabul edin! O, geleceği söylenen peygamber.
İbrahim ve Yakup, (as) oğullarına etti vasiyet,
Bu dünyanın bir de ahireti var, ciddi vaziyet,
Müslüman olarak yaşayıp gösterin teslimiyet.
Biter iken bedendeki canda sayılı son nefes,
Peygamberlerin vermiş oldukları mesajlar enfes.
Ehl-i kitap tartıştı Allah’a yakınlıkta,
Son peygambere uymayıp kaldı karanlıkta.
Allah hepimizin Rabbi, her şey ortalıkta…
Herkesin yaptığı şeyler kendisini bağlar,
Allah aşkı Müslümanları gönülden bağlar.
Müşrik, Yahudi, Münafık beyinsizler,
Aynı soru sormada birbirin izler.
“Niçin kıblenizden vazgeçtiniz sizler?”
Şüphesiz doğu da batı da Allah’ın,
O ne derse kabulüdür Müslümanın.
İman edenlere hitâbı dinle!
Sabır ve namaz ile yardım dile,
Hiç şüphesiz Allah sabreden ile…
Yardım gelir, olmayalım sabırsız;
Ya Rabbi! Bizi eyleme namazsız.
İki tane put vardı Safâ ve Merve’de,
Müşriklerin onlara tâzimi zirvede,
İslam’la birlikte put kalmadı çevrede…
Safa ve Merve’de sa’y (tavaf) ayeti gelince,
Bazı Müslümanlar düşündü ince ince.
Önceki kitaplarda deliller apaçık ve net,
Hidayet yolunu gizleyenler buna çeker set,
Kim bildiğini söylemez ise eder ihanet…
İşte böylelerini bekleyen acı akıbet;
Hem Allah hem de lânet ediciler eder lânet.
Bir baksa insan göklere ve yere,
Görür ilâhi ve yüce kudreti.
Gösterir ibretle bakan gözlere,
Âlemlerdeki nizam ve vahdeti.
Günler oluşur gündüz ve geceden,
Ey insan! Yediğine, içtiğine bak;
Helal ile yetin, harama ol uzak,
Kirletme fıtratını tertemiz ve pak.
Tâbi ol Cenâb-ı Hakk’ın her emrine,
Takılma kovulan şeytanın peşine.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!