Zülfün çizerken tel tel gecelerin resmini,
Mah cemalde handeler, kehkeşanlar saçarak,
Kazıyorum taşlara, güneş gibi ismini,
Yüzüyorsun göğümde, ellerini açarak.
Titredi nazarında ve dondu ışık hızı,
Yokluk diyorum,
Gözlerinsiz ve geniş bir ova hayal ediyorum…
Ne kadar bereketli olursa olsun,
Açlıktan ölen görmedim ömrümde.
Yokluğun, iliklerime kadar yerleşen boşluğun adı...
Adımların geliyor sonra,
Özledim seni daha şimdiden,
Ey, dönüşü olmayan yolun atlısı.
Ulaşmaz ellerim, nafile uzar.
Sen zümrüd-ü anka, ebet kanatlısı.
Hayal meyal açılır gözümde bir beyaz perde,
Kekik kokusu misali buram buram,
Tahrip gücü yüksek bombadır kelimeler.
Bazen konuşmak,
Bazen yazmak uzunlamasına…
Yokluğun anlamlandığı zamanlardan sıyrılıp,
Varlığın kanatlandığı güne doğru yürürken;
Ağzında bir çiçekle gelir üstümüze zaman.
Gözlerin kavruk bir çöl,
Nazarında çiçeği.
Bende, yanan kum tanecikleri…
Yeter ezdiğin,
Önünde bakışlarının.
Bir peşin vaha isem de
Sen gel, rahmet yağmurlarınla,
Gömüp sulara geceleri, tan yerinde sabahların…
Ceylanlar pınara insin,
Kırlar şenlensin.
Her hışırtı, bir canlanış…
Çimenler, uçsuz bucaksız gençlik sunar önüme.
Hem hakkın ayak sesi,
Hem isyan arzusudur.
Hem ovalarda bahar,
Hem yayla kuzusudur.
Kâh bülbül teranesi,
Kâh güller uykusudur.
Cebinden çıkardı, sardı ve uzattı.
Anlaşılmaz boşlukta,
Çekti bir dumanlı acı.
O hissiz sarhoşlukta.
Gözleri kan çanağı,
Mezbelede ötmez bülbül, gülzarı bulur neylersen.
Kaçbin bahar gelir geçer, El Baki ebedi güzel.
Yeteneksiz ellerime,
Zor bir resim vermişler.
Haylaz bir gelincik var oysa içimde,
Birazdan dökülüverecek.
Yerini bulmayacak belki,
Daha güzel olacak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!