Hazan gelir güzel gözlüm, çiçekler,
Özlemle, bizli bir bahara susar.
Senin endamından doğan gerçekler,
Bende sevda kokan bir öykü yazar.
…
Engin vadilerde sen, ben el ele,
Kürek çekiyor sularında nilüferlerin, batmamacasına.
Yaprak yaprak dökülen gökyüzünden rahmet tanelerinin,
Âlemin renk cümbüşüne kandığı diri mevsimlerden,
Sevda yağıyor bağrımızda.
Aşk yakıyor,
Hasret tütüyor.
Yürüyen bir yalnızlığım şimdi,
Geçer giderim.
Pas tutmuş zamanlarda direnen bir inanç.
Keyfi kaçmış bakışlara karşı,
Mavi bir akış…
Geçer giderim.
Sanma öyle sığ geçer, en ağır imtihandır,
Benlik dairesinden ne Hanyalar Konyalar.
Hayat, güce adanmış, sanki uçsuz zamandır,
Ölürken bir an olur, o tükenmez dünyalar.
…
Ömür; uçan kelebek, zaman; engin bir boşluk…
Önce bahar uyanışı,
Kayalarda coşkun seller.
Bir sevdanın haykırışı,
Kalpten kenetlenen eller.
Birlikte geçen zamanlar,
Ruhun derininde tazelik görüp,
Yeşeren dallara seyre durdum ben.
Tüm kara kışları maziye gömüp,
Açılan güllere seyre durdum ben.
Düş yeşili zamanlarınız var bahçelerde.
Hangi dala konsanız, gül, şendir size.
Güneş eksilmez alınlarınızdan, kararsa da gökler.
Açar gonca, tomurcuklanır.
Kaynaktan çıkan su, buz rengi taşlar üstünde.
Cıvıldaşır kuşlar, serin sabahlarda.
Ey,rüzgârı karşısına alıp yürüyen insan! Bilesin, canına tak ettiği anda bütün domino taşlarını tersine çevireceğin noktadasın. Bıçak kemiğe dayansada devam et. Diren...
Gücün tükenipde mecalsiz ayaklarınla atacağın her adımda, milyonlarca yürek beraber atacaktır seninle. Yürü…
Aklından geçirdiğin ve “Bunların yapılması mümkün müdür?” dediğin her ne varsa sen, mücadeleden farkına varmazken, bilmediğin bir kudret harekete geçirecek cümle varlığı. İnan…
Zehir çökmüş ülkeme,
Sensizim…
Olsan da sarmaz artık,
Neşesizim…
Ne gel ne de git,
Dur kaldığın yerde.
Bazen susuyorum ve sessizlikten,
Bir ses bekliyorum, bilmem ki neden?
Hayal meyal başım dönüyor bazen,
Seni görüyorum, bilmem ki neden?
En yeşil alanlar çöl gibi bana.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!