Bana geldiğin gün,
Sürgün türküleri söylerdi dilim
Gökkuşağı dolanırdı yüreğimde
Ne varsa söyleyemediğim.
Sınırlı sözcükler çöreklenirken üzerime,
Kaldırımlarda çiğnenmiş dünler, avuçlarda ter
Anıtlara, alanlara akıyor insan seli
Durdurulamaz öfkenin terkisinde
Patlamış dikişinden yürekler…
Ağaçlar saygıyla eğiliyor insanlara
Senin için can çekişen sevdaya da bir tetik düştü işte.
Bana diş bilemelerin bitince, gündüzlerde yaralı bir kuş,
Işıklarla çevrili bir kule gülümsüyor geceme
Hayat sularıyla yıkanıyor gönlümün isli saçağı
Aşkınla kuşatılmış bir şehrin tam ortasındayım
Gün raks ediyor çatılarda, adımlarım hep sana
Dağınık geceden uyanan insan harmanındayım
Tortusu yüreğimi yakan sevdasın avuçlarımda.
Yüreğimin ateşli koylarında bir kırlangıç yuvası, mevsim kış
Evvel zaman ahirine sevdalıyım ben, ruhumun hicazı yokuş
Buhar olup uçsam yaşanası geçmişine, ey aşk bakışlı yalvarış
Aşk dedikleri hüzzam bir şarkı, kayıp ölülerin dilindeki hıçkırış
Kayıtlara geçmeyen anların başucunda pulsuz bir mektup, yanında kalem zorlu dalgaları saklıyor deniz, ruhta sitem yürekte vakti elem mutluluk biriktiriyor bir kadın susarak, yangın duvarı aşıyor. Özlem sarsıntılı bir zaman, düşlerin yasak tarlasına, aşk ekiyor bir adam göğsünde sevdalı kadın, yatakta ezberleri taşıran hoyrat an. Kırık rüzgâr busesi oluyor ansızın an, yol zarfta ferman, pul hicran kalem gardiyan. Duruşmasız sorguların kelepçesi sıkıyor ruhumu, yapışkan savruluşları örselerken sensizlik denilen isyan.
İçimizde sarhoş kalabalıklar dolaşırken, biz de bölünürdük
Hiç duyulmamış masallarla büyüdük, en çok geceleri sevdik
Kimi yitti, kimi bitti, düşe kalka, ağlaya güle bu güne geldik
Aşk, içimizde gizli bir geçitti, suskunluklardan kentler inşa ettik
Dinlediğin bütün hüzün şarkılarında buzul yalnızlığımızın erimelerini izleriz ayrı odalarda. Nar şırası güzelliğinin bin bir taneli açılımlarıyla gülüşlerin yuvarlanır içime, göktaşı gibi. Dağlarımdaki karlar ovaya iner, hüznümün en deli dalları yıldızlara değer. Denizlerime uğramaz, dalgaları atlatamayan gemiler. Aşk, her mevsimde çiçekli bir düş tarlasına dönüşür ansız, yeşil ormanlarımda.
Hayallerimin cılız dallarından gün sızıyor
Yasaklı bir ömrün merdivenlerinden iniyorum
Senli çığlığımı dinliyorum bir tabutun içinde
Düşlerin gömütlüğünde aşk bedenini arıyor
Gecelerin karanlık damarlarında kekre yalnızlık
Gümüş b/akışlı bir bıçak izi bedenimde
Karm/aşık s/ezgimin anlarında hüzün
Vir/an, yıkık, eski bir şehir yüzü tenim
Aşınmış bir m/asa dirseğimin altında
Ruhumun talanlanmış mezatlarında
Umarsızlığımın devriyeleri dolaşıyor
Seni severek ben oldum, kendimi buldum ben
Seninle sevdam dolandı yeryüzünün tümünü
Seni sevmelerimin bedeli ne olacaksa olsun
Ben seninle sevdim yaşamın en tatsız halini.
Kimi zaman rüzgâra kapılır üç günlük yaşam biçilen kelebekler. Damıtılmış bir sevginin olmazı bilmeyen kilometrelerinde, sevdaya hazırlanan sahnede inançsız sevgileri oynamak, aynı sahnede başka kimlikle bulunmak ve her an kırılmaya hazır bir sırça köşkte mutluluğu aramak kolay değil anlayacağın.
Bütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.