Teselliyi aşk şarabında arayan ahmak âşık…
Görmez misin bunca divaneyi,
Bir zamanlar onlarda senin gibiydi,
Bunca yıldır aşk şarabından içerlerde
Teselliyi bulamadılar.
Be hey gafil bilmez misin teselli maşukundur.
Yolumuz, Hakkın İslam’ın yolu
Ülkümüz, hür bağımsız Türk soyu
Hedef, dünyada hakkı adaleti sağlamak
Kızılelma tamam olana dek durmamak
Git dediğime bakma sen benim
Tek insansın yanımda istediğim
Kaçırma gözlerini gözlerimden
Kırdıysam özür dilerim senden
Bembeyaz bir sayfayım kaderimin elinde
Yazmaya başlamadı henüz kalemi elinde
Hep böyle kalsam temiz günaha batmamış
Ama benim nefsimde çoktan iblisle anlaşmış
Ey mazlum olan sen üzülme
Göğsün daraldığında
En derin nefesleri çek içine
Genişlesin göğüs kafesin
Altı hayat üstü ölüm yalan dünyanın
Kazananı az kaybedeni çok bu imtihanın
Dünya var olduğundan beri süre gelen ilahi emir
Şeytana kanıp içtiğin şerbet değil, aslında zehir
O günden beridir;
Hayatım hep bir telaş içinde geçiyor,
Sanki bir yerlere geç kalıyormuşum gibi
Ben olmasam bir şeyler eksik kalacak,
Olması gerekenler olmayacakmış gibi
Oysa benden öncede hayat devam ediyordu.
Dinle ey çocuk!
Atalarının kanıyla suladığı bu topraklar benim.
Bedelini canlarıyla kanlarıyla ödeyip,
Sana yurt eyledikleri bu vatan benim.
En kıymetli varlığından aldım adımı,
Seni doğuran ana gibi, Analarla doluyum.
Başın sıkışmış daralıp bunalmışsın
Gidecek bir yerin de kalmamış hani
Vay be canına yandığımın dünyası
Bu nasıl talih bu nasıl kader dersin ya
Gözün kararır görmezsin hiçbir şeyi
Nankör mü nankör bu millet
Hepimize etmedi mi hizmet
Yetmedi mi çektiğimiz zillet
Kıymetini kaybedince anlarsın
Üç günlük dünya için mi cabası
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!