ey sevgili merhaba, merhaba sana
gel sokul yanıma sessizce karış ruhuma
gülüşünü asayım yıldızlara kibrit alevi vaktinde,
yangınları savurayım pamuksu ellerinden
kanımda akerken senin suyun
kaybolayım teninde
öylesine işte, öylesine benim deli sevdam
düşersin şiirlerimin ta içine içine
kelimelerim serpilir boylu boyunca
ortalık sen olur sere serpe mısralarımda aşkla
basınca efkarım ve hasret koyunca kendini
eskimiş bir taş plaktan yükselir
Bir uzansan tutacağım hayat ışığı parmaklarından
Savrulacağım beddualarımı
Kayıp bir geçmişten; belirsiz sonsuza
Yosun tutarken kalbim
Ne gecem bitti nede gündüzüm
Hayat geçti böyle sensiz, böyle sessiz.
Yalaza bir düşte ayrıldım,
Titreyen ellerimle yokladığım kör gözlerim,
Sen önümde açan çiçeksinde göremediğimmisin?
Sen körpecik yüreğimmisin
Sen Benmisin
güneşin sarı rengi kayıp, kızıl tanyeri aydınlığında
belkilerden sıyrılmış terleyen hayaller gibi
nedensiz sorgular çökmüş zamanda
küf tutmuş beynimde ertelenmiş bir isyan,
yaşıyorum seni
özgürlüğe koşan bir hayvan gibi
Kaç sabaha şarap sarhoşluğuyla merhaba dedik,
Bilmezdik kısamıydı? yoksa uzun mu?
Bir sevda ki öylece özgür ve öylece masum
Adını koymuşuz,
Eyvallah
sevmek aşk ister sen var mısın ey can
deli dalgalarım severken kumsalı
düşer yorgun kucağına sahilin
günde sayısız kez, parçalanacağını bile bile
adanmışlık var bende körü körüne
sevmek bu işte,
Bir kalp tek başına; hiç tanımadan aşkın sarhoş tadını
Şimdi bırakıp gitmeler,
Gecenin deminde kayıp giden yıldızlara inat Çoban Yıldızı
Dokunmadan yüzüme güneş,
Kaybolmuş, içimde gizlenmiş yarım kalan tutkular gibi
Üşüyorum;
bu gece gözlerim çok uzaklara daldı
sensiz zamanların kayıp gölgesinde
dudağım titriyor adınla
yüreğim körelmiş bir bıçak gibi
sensiz kaldığım günlerden sonra
kaybetmenin endişesi yok artık
Yüreğimde derin boşluk; Geçermi sandın
Bir dünya göçüyor, kolaymı sandın
Acımaz toprak
Gök salar kudurmuş ateşini
Oysa;
Ben bildiğin gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!