Salim Kabasakal Şiirleri - Şair Salim Ka ...

UMUT ETMEK YOKMU,
demlenmiş bulutlardan sıyırıp şimşek dokunuşları,
üryan avuçlarımda vakitsiz bir yağmur,
kaldırımları tartaklıyor damlalar,
geceden kalma rakı sarhoşluğu,
aşkı saplıyor gözlerimde ölüm vakti,

Zamansız bir gecede dumanlı bir hayalden
Sarhoş ederken ruhumu kül rengi bekleyiş
Kirpiklerimde çiğ damlası nefesimle yağmur
Savuruyor güneş sarıya çalan renginde
Alevli saçlarında saklanan gizli Beni,

Karanlıklarda kalma korkusu düşüyor / bazen yalnız olmanın korkusu.
Uzakta kalmak yanında olup ve sana dokunmadan seyretmek / bazen senden uzakta sessizce beklemek,
Bu sabah gökyüzüne dokundum, biliyormusun; öyle uzun ağladıki / bazen yağmurları hep sana benzetirim
Asmalı kilit gibi kapılarda sessiz dokunuşlara gebe / bazen bir okyanusun kalbi gibi dalgalısın bilirim.
Ve bilirim kıyılarım sana yakın, mavi düşlerse bana / bazen susuyorsun.
Dalgalardan çıkarttığım tek şey sözcüklerim, sahi onlarda hep aklında.

Kur, ayağı kırık masayı
Ve donatalım beyaz peynir ve kavunu
Süt beyazı rakımızsa yanı başımızda
Ve sen;
En derin düşlerimin kadını
Kirli muşamba örtüleri ser

.... gelir bilirim.
zaman içinde
içinde saklı gizli bir ben ile,
öyle saf ve duru
ve de en derin mavide
gizlice gelir bilirim,

seni düşlüyorum
öyleki şehvetinde gezinen parmaklarımı
ve baldırlarının arasında ateş saçan arzularımı,
ve kurumuş ruhuma döl yağmurları katan bedenini,
seni düşlüyorum içime hapsettiğim bir tutam yankılarımla
çığlık çığlık sevişmeyi,

SARHOŞ ZAMANLAR
Yalnızdır insan hele de sarhoş zamanlarında
Şimdi ellerim ceplerimde / dilimde bir ıslık
Tarık Akan' ı hatırlıyorum ''Canım Kardeşimde'' beş parasız
Bir ekip otosu köşe başına sinmiş / yanında sokak kedisi
Bir fahişenin çılgınlığında öpüşmek camdan karelerde

düşlerimin sessiz sokağında bir kadın
köşe başın da yutkunmuş çığlıklarını
serseri ruhumda şiir zamanı
düşlerini savuruyordu kadın
yalaza rüzgar vaktinde
selefi kalem, defterden ayrı

Rüzgar esiyorsa Batıdan sefil sefil,
Bin yıllık tarihin ayak izlerini örtermi sandın,
Dört mevsimlik ince gülümseme, parçalanmış Asya.
Düşmüş bir çocuk gibi Türkün dizinde büyür yarası kabuk
Bağır tarihini Selahaddin,
Duysun Fatih,

Bir sır gibi sakladım seni,
Talan edilmiş aklımın,
en ucra köşelerinde, ruhumda gizli bir acziyet.
Düşmüş bir kere senli zamanlar,
tufanlarda kabuğu kırılmış aşk,
sensiz gecede çırılçıplak.