bazen güneşi avuçlarım
kısarak gözlerimi
derinlerde bir mavi;
ve ki;
içimde kayıp giden bir yıldız yağmuru
renkleri benle birlikte coşan
Uzasın kollarım akan bir ırmakta
Özgürlük sudur
Doğayı insanla yaşatan
Evrensel dünyanın barşcısıyım
Lakin
Zaman ötesi bir gelecekte
tut beni
tut beni tutsak gecelerde, demlenmiş kahkahalarımız kalsın sabah ayazına gebe düşlerde
ve sonra bir çiğ damlası merhaba desin sarı saçlı güneşe
nazlansa da en olmadık düşlere isyan etsede güneşe
var olmakla olmamak arasında kalsada
vazgeçemez bilirim çiğ damlası
Ben tutsağım sana
Uzun bitmeyen bir aşkla
Açarım ya bir zambakta,
ya da bir gülde
Erguvanlar açar akşamlarımda
Gülümser tanyeri
Bazı zamanlar kelimeler anlam katamazsınız;
Gölge misali bir adım öndedir hep,
uzanıp tutayım dersiniz incelir ve kaybolur;
Nazı vardır
İsyan ise kaybolan tik taklarıdır;
Avuçta sıkıştırılmış bir sigaradan çıkan dumana kapılır
Sert görünen yüzümün arkasında bir ben gizli,
Ve ki bir dünya bir hayat…
Ne farkımız var ki birbirimizden?
Zenginlik mi?
Çok çalışmak mı?
Çok okumak mı?
Hani çocuktuk biz, kısa pantolonlar giyer elimize yüzümüze bulaştırdığımız dondurmalarla gülümserdik,
gökyüzü derin maviydi o zamanlar
ve o zamanlar kuşlar bizim büyülü dünyamızdı,
hep onlar gibi uçmak daldan dala konmaktı tutkumuz.
Ve birden büyüdük
dondurmayı kaşıkla yer olduk,
Hani seversin ya
Bazen akasyalar açar
Göz kırpar tomurcuk mutluluklar
Sevinçten ağlar bulutlar
Hani mevsim baharmış kışmış kimene
Hani seversin ya.
Bu sabah İstanbul bana soğuk geldi
Gözlerim buğulu bir cam gibi
İşte Eminönü, İşte Beyoğlu
Yar, sensiz ömür akıp gitti
Kaç sensiz sabahı kucakladım kaldırımlarda
Yağmur damlaları yüzüme vururken
Bir okyanusu aşmak istersin,
Merak edersin sonunda seni bekleyeni.
Aşk ateşini yüreğinin yağmuruyla dindirmek
Ve;
Birden dalarsın denize,
Mavinin yeşile çaldığı köpükler senin sırrın olur,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!