Hani bırakıp gitmeler yok mu,
Hani soluksuz kalıp, çaresizce gözyaşlarımıza şahitlik etmek yok mu,
Hani avuçlarımızın arasında hissettiğimiz o sıcaklık yok mu;
Hiç kaybolmasın istiyoruz,
Susuyoruz, hayal ediyoruz ve çoğu zaman keşke diyoruz.
Keşke keşke keşke…ve Zaman öyle hızlı akıyor ki;
Meçhul şair
Bir çizgi daha attım
Zamana karşı kavgamda
Tükürdüm kahpe dünyanın ta içine
Tutamadığım nankör!
Bunca yılsa sustum
Yankılarımla çırpındım; derin bir sessizlik çökmüşken; zaman sanki beni sorgulamadan akıp gidiyordu.
Peki ne değişti ne kayboldu bunca zaman...
30 yaş ağırmı geldi?
Bilmiyorum sadece dalgalı bir deniz misali ruhum
öyle çalkantılıki helede hummalı beynim nerde durulur bilemiyorum,
Sessiz bir gecede soramadım kendime
Uykusuz kalmış sarhoş gözlerim sabah telaşında
Kayboluyor gecede sakladığım duygular, tek tek
Işıkları sönüyor geceden ayrılan kentin güne dokunuşu
Renkli düşlerim gecede kalıyor yavaş yavaş
Başucumda sensiz özlemler yastığımın kenarında bir başına
Yürüyorum, İstanbulun adımlarına karışmış adımlarım,
Sessizlik;
Öyleki kulakları sağır edercesine yükselen
bir uğultuda derin sessizlik.
Duruyorum,
yüzüm güneşe karşı ve ruhum kaygısız.
Bir dokunuş ise sana seslenişim;
Tüm haykırışlarım senin olsun...
Renkli hayallerimi seçiyorum çocukluğumdan kalan
küçük bakışlarım yol alıyor, sana gelmeden
naylon ediklerimle adımlarımı sayıyor gölgeler
böldükçe ayın nazlı ışığı, gecenin yedi yaşında
çocukluğumun heyecanı kurulur düşlerimin ortasında
oysa ben düş ayazında;
Köz köz olmuş yüreğime düşen
Şaşkın bir su tanesi gibi
Öylesine özgürsün
Ve sen
Kuru bedenimde şaraba hasret
Göz kırparken yeşim taşından
Düş maviden sıyrıldı;
yankılanıyor kimlik sorgusu
Ve Sen?
Köz köz olmuş yüreğime düşen
Şaşkın bir su tanesi misali yolunu bulamayan
Suya hasret sarmaşık yeşile çalan rengiyle
seni yaşamak
gözlerin de, gözlerim
belki ben uzak şehrin ıssız adamı
kabuğumda bir ağır yük,
bırakıp gitmelerim çoktur
çoktur derin sevmelerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!