Beni bana bırak bu gece ne olur,
Raks etsin taş plakta senden bana kalan düşler,
Kurayım masayı (verandanın altında bilirim seversin oradaki çiçekleri)
Donatayım içimdeki aşkla ve özlemle,
Eşlik etsin yalnız rüzgar gözyaşlarım senden ırak,
Otur karşıma, kadeh kaldırayım sana kırmızı şarap tadında.
Kırmış zincirleri
Yürek özgür
Lakin
Biraz acılı,
Birazda yalnız
Artık öncesi olmayan bir hayata koşar
Sensizlik;
İçimde kalan deli arkadaşım
Sende kaldı mutluluğum,telaşlı darmadağın.
Gölgeler koynunda deli dolu ve telaşlı ,
Oysa biliyordum; güne vurgun zamanlarda
Ayın parlak haliydi son durağım.
düşünce yüreğe en derin sevgili
ansızın çekilir sular, figan düşer denizlere
soğuk bir gecenin ardından
isyan eder sensiz zamana, vahalardan savrulan yağmur
hıçkırır tenhada rüzgar, gölgeme saklanmış dal kırılır
kırılır;
Geldiğinde en derin düşlerime,
adın sayıklar terlemiş bir bedende.
Ayaz vakti üşümekli bir rüzgar,
çocuk gibi umutla bekler eşikte henüz delirmeden.
Oysa dağıtmıştı çoktan güneşin altın sarısı saçlarını, bir dokunuştan önce.
Aklımızda değildi ki henüz aşk,
Sabahçı kahvesinde seni düşünmek
Takvimlerin yolculuk vaktini gösterdiği anda
Soğuk gecelerden kalma yorgunluklarda
Masal mavisi bir rüyadan uyanarak
Seni özlemek
İşlemeli ince belli bir dosttan
Gölgeler arasında geçmişim
Yaşamakta toz pembe hayallarle
Yürekte kaybolan
Bir gözde mavi gül
Sokuluyor hummalı beynime çıplaklığın
Ve ben mumyalı
Uzanıp ufku tutmak istedim
Çocuk düşlerimle
Öyle ki hayatın ta kendisi
Boşlukta içimi kaplayan sen!
Ey aşk
Ateş pınarlarına sarılan sarmaşık
yaşar senli sevdamın kahkahası dizelerimde
savrulur beyaz martı kanatlarında
kıskanır anka kuşu ayağında çöl tuzu
bir kıvılcım,
bir haykırış,
bir ince tutku,
KÜLDEN DÜŞLERİMİN ÖTESİNDE
ince çizgisinde uçurumun
rüzgarın sessizliğine veriyorum kendimi
güzel yalnızlıkların hüküm sürdüğü kalbimin Pub’ında
kulaklarımda Luz Casal’dan Historia de un Amor
noktası konmamış cümlede bir bağlaç gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!