Kızıl gün sarar dağları
Daha ilk akşamdan
Gün batımı öncesi
Başlar hüzünüm
Bir yorgunluk çöker
Efkarımın üstüne
Ne düşler kurardım,
Kaleye karşı.
İnadına gezerim kızılay
kapalı çarşı
Yeşile vurgun ağlar
Luna parkı
Güneşim olurdun geceleri
Gök kubbeyi sallardım seninle
Yıldızlar yağardı üzerimize
Bulutların üstünde sabahlardık
Ceylan gözlüm benimsin diye
Güneşim olurdun karanlık gecede
İyi rollerde sen oldun
Kötü rollerde benim
Aşkı yürekte büyütmenin
Hiçbir anlamı kalmadı ki
Ne sende arzulu istek
Akşam oldu sardı karanlık
Gariplerin hep bağrı yanık
Rakı mahkum olmuş meze tanık
Kurulmadan sehpa gidelim gardaş
Baş döner ayaklar yürümez
Bir sabah uyandığın da
Yüreğinde bir telaş
İçin de bir sıkıntı olacak
Bir kalabalık göreceksin
Evimizin önünde
Kıskanaçlıktan çatlayacaksın
Nasıl olsa gideceksin
Yapayalnız bu yolculukta
Kimleri hayal edeceksin
Belki bir ömür seveceksin
Belki de hiç sevmedim diyeceksin
Bana bıraktığın bu ateş
Dalgalansa İpek saçları
Yansır hayali gözlerime
Hazan rüzgarları çarpar
İz bırakır
Zamansız mevsimler eser
Soluk yüzüme
Elim tutup saçlarını okşarken
Bu sevda çağlayıp coşarken
Bu kalp sana doğru koşarken
Durmadan yüreğim hemen gel
Hep böyle sevdamı kokacak
Hasretliğin
Hep böyle yanıp sönecek mi
ümitlerim
Yüreğiniz sevdiklerinizin sevgisiyle coşsun...sevgili şiir dostu...kaleminiz gamdan eğilmesin...selam ve saygıyla
Sizin de ilhamınız bol olsun Sevgili Şiir Dostum.
Saygı ve Selamlarımla.
Gülay Aruç.
* Duygu doluydu *
Sonsuz kutluyorum