Zerre güven bırakmadı bugünde
Bilgi çağı yakın çağdan kof çıktı
Paso rahmet okuttu bu gidende
Dokunduğu sinelerden of çıktı
Orta çağın madrabazı bu gafil
Garibim neylesin keyif çayını
Gözyaşı yüzünde sele dönerken!
Sinesi ateşten almış payını
Zümrüdî ormanı küle dönerken!
Kaygısız yılları özlemle anar
Can verir gönülden dağımın karı
Gözümün nurudur akar Dalaman
Ümmü kıza mıdır bilmem efkârı?
Baharla bendini yıkar Dalaman.
Gidende yüzü şen bahçenin, bağın
…
Bir akşam çıka gel ya da bir sabah
Saatler cinneti kurduğu zaman
Yokluğun kalbime dayanmış silah
Anlarsın ansızın vurduğu zaman.
Değirmen gibidir zaman dediğin
Oluktan düşünce çark edemezsin
Döndürür başını sonsuza değin
Ömrünü öğütür fark edemezsin.
Geçerken art arda baharlar, kışlar
Bizi bize kırdıran devranı yıkışımız
Defterini dürmeden nasıl olacak, nasıl?
Dört bir yanı kuşatan sarmaldan çıkışımız
Biz el ele vermeden nasıl olacak, nasıl?
Kuyruk acıları var ta ezelden bu yana
Uçacak dersiniz ama çakılır
Günbegün parayı pul edersiniz.
Umumun umudu bire takılır
Aslanı çakala kul edersiniz.
Diyarda alaya alarak aklı
Gün olur da unutursam ismini
Aklı baştan alan aşka ver e mi!
Cüzdanımdan çıkar solgun resmini
Yüzüme bak, kim bu diye sor emi!
Ferman sensin gülüm gönül kalemde
Ağam bulmuş uysal, sağmal ineği
Kan gelse memeden sağar be emmi
Nasılsa bedava devrin bineği
Yemliğe nasihat yığar be emmi.
Yıldırım hızıyla alır çarçabuk
Yetsin artık bu esaret, bu işgal
Bağımsızlık ateşini yak gardaş.
Toprağını düşmanlardan söküp al
Irmağında var keyfince ak gardaş.
Tetikte ol, Ermeni’niyle saf tutan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!