Eli göğsünde avcu açık bir dilenci
Sokak lambasının altında eskici
Yürür gider geceden sabaha bir bekçi
Bir bakmışsın ki bir senci bir benci
Bu dünyada her zaman mülteci
Beni kızdırma dostum
Senden önce küstüklerime bir sor iyi düşün
Gel beraber dostça yaşayalım yada birbirimizi görmezden gelelim yıllarca
Eğer bulaşmak ve düşmanca yaklaşmaksa huyun
Sana takarsa sözüm yapışır gider ömrünce
Çıkaramaz ne deterjanın nede suyun
Denizi annemle Sakar tepesinden kucuk bir araba ile gecerken gormustum. Anneme sarilip cok korkmustum camdan bakarken icine dusecegimi sanmistim.
Kapidan cikarken kucucuk bedeninle bir baddaniye ile sariliydin, korkuyordun ama aglamiyordun belkide benim gibi bu hayat denizinden.
İnsallah benim gibi buyuk umutlarla sarilirsin dunyaya.
Sen sen ol küçük görme kimseyi
Hor gördüğün garip bir dilenci
Bir gün karşına dikilir bir mülteci
Sanma büyüksün öğretir gerçeği
İnsan doğumda ve ölümde eşittir.
Sen yaban kuşu gibisin ormanda
Bense avcıyım tüfeği omzunda
Sulaklardan uçarak gidersin karşımda
Nişan alsam sana gözlerin aklımda
Ey güzel kuş ürkek ve kırılgan yüreğin
Umudun yuva yapıp sevdanın konduğu, bacasında duman tüten evler var çok uzaklarda
Bizim yolumuz uzun daha, kaybolmuşuz yalnızlıklar sokağında, rüzgarla savrulan çöpler gibi ayrılıklarda
Bir kahve köşesinde üşüyen ellerimizi sıcak bir kahvenin buğusunda ovuşturarak yaşamaya çalıştık buralarda
Sokak lambasının altında yazılmış şiirlerde, loş ışıklar şairinin kaleminden dökülen kelimeler gibiyiz hayatta.
Biz aslında, düşünmeden yazılan bütün cümlelerin anlamında arındık yıllarca.
Bir varmış bir yokmuş diye başladı herşey
Tıpkı masallardaki gibi bazen anlamlı bazende uçuk birşey
Bir kurbağa prens ve güzeller güzeli kontes
Küçük kulübesinde bir dilenci saraylarda prenses
Olurmu dediler davul bile dengi dengine dedi herkes
Alis Harikalar Diyarındaydık sanki karttan askerlerle ileri dedi bir ses
Yelken açtık rotasız düşlere
Yalın ayak yalnızlıklardan bir sefere
Yol aldık karanlıktan sabah güneşlere
İstanbuldan Gökova'ya bir sehere
Ağlarımızı attık yosun kokan denizlere
Böyle cayır cayır yanarken senin için
Üzerime soğuk sular dökme ne olur
Deniz dalgaya sırt dönmüş benim için
Yakamozlar suya küsmeden gel ne olur
Masmavi umutları bırakıp Gökova'da
Muğla evleri bacasına sevdalı
Akyaka'da sevdalar ılık kış masalı
Ördekler Azmak boyu dizilmiş sıralı
Sevdalılar dilek tutar Sakardan aşağı
Gökova mavisi rüyalarda kurulur sofralar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!