sarılırız birgün en açık renklerle hüzne
kıyıdadır mavi
ve inlemek için inine gideriz kuduz duyguların
içimize sığmaz özgürlük
yalınlaşır söküğü ip uçlarının
karşımızda isyandan bir kale
Yağmurun memesini kemiriyor
Haşhaş çiçeği
bodur duygularla elliyoruz hayatı
rutubetli gönlümüzü perdahlıyor
dip balığının doğurduğu kızlar
Ölümcül inançlarımız gibi sabittir
Gözlerini üzerimize çivileyen turuncu.
Mum ışığının güzelleştirdiği şarap esrikliği
İnce belli bir bardakla dertleşir, asma yaprağı.
Üf ne kırılgan gecelerin sıcaklığıdır bu.
Aşk ısırır, şiirin çıplak omzunu
Ezgin baharların iç cebime sakladığı esriklik
Düşlerini denizlere anlatarak rahatlayan kız
Hiçbir şarkının kıyıya vurmadığını bilemezsin
Bilmelisin bu gavur çağ / külliyen yalan
Öldürerek güzelleştiğini söylerler / acının
Kanat boynumu / şahdamarından besle çiziklerini üşümüşlüğün
Ayna çıplak
İki çivilik yer tutarız tahtada
Putlar için yağmalanır kent.
Ayakucumuzda kopar zelzele.
Döşümü öper misin ölüm.
sarhoş mektupların taşıdığı üveylik
Sabahın beşi gözümde bir dirhem uyku yok
Karanlık çekilmiş zulasına
İnsanlar yarım akıl uyuyor
Ben yarım akıl seni hayal ediyorum
Bilsen bir
Aklımdan neler geçiyor
Issız arzulara konaklar
Bal arısından bir mevsim
Yürek yolunda kaybolur isyan
Uğultularla eşelenir akıl çöplüğü
Çiçeklerle kapat hesabımı
Kafa dağınık,
Kendine inançsız bir adamın kandırdığı duman keyfi.
Baş ağrısı, müptezel yalnızlıkların çağırdığı sanrı patırtısı
Durumsuzmuş dolunay. Her şeyin yeri değişmiş
Anneden başka herkes yaban
ayna kırığının sürtük gülüşünden başka tanıdık kalmadı
İki dize arasındaki yalnızlığım
Yitik şehirlerin çocuklara parlattığı köz
İç duaları açığa çıkartan ebe
Sobeledin! !
Başına gelmesinden korktuğun sorulara.
Ölümcül voltalara giydiğim esvaplarımı asıyorum
Yüreğinin çivisine / koşusuna asi rüzgarın
Bileklerime hapsettiğim intiharlar uyumakta hala
Çocuklar hala büyümek için heybelerindeki çimdiği saklıyorlar
Yıldızlar bir uğultuyla çoğalıyor ki karanlığa sorma




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!