şiirin, aklımızın kıvrımlarından esen poyrazı dil ağacına bağlamış.Kıskıvrak yakandık acıya.Ruhumuz acının rengine boyandı, boylandı gürbüz çocuklar gibi pırıl pırıl buğday başakları. beni sen tütsüle kutsa süslerimin etini.cascaklak dökünüyorum çaresizliğin ateşini.Şerbetle uslanmaz gecelerin dudağını.serin içmek istiyorum seni, çözülmeden dizlerimin bağları.umutlandır beni.kapının arkasında beklesin mutluluk kuşları.Benim adım duman haytası.sislerin çevrelediği öksürük resminin.bırak ellerimi...
Yalnız düşlerin ıssızlığıdır / tek başınalık.
Kibrit çöpünün alevine sığınır titrekliğimiz
Ah bu hüzün en aptal soytarılığı çığıltının
Müptezel uykusuzlukların koynunda beslediği kavga
Aklımız yetmeyecek hiçbir şeye
çırçıplak ay ışığı ve meme.
dudakları öpücük bulaşığı her dem.
sen de masal rakkasesi
ben diyeyim bir şiir orospusu / zühre..
buğulu harfler sokağı / dizlerinin dibi.
döşüne şafak değer hüznün
kuyruklu kızıl.
çıban ağrısına sakladım ölümcül uykuları
ıssız yarımlığım.Aksiliğim,solağımda esmerleşir kainat.
kopardığım kıyametler beyhudeymiş.
Rüyalara ateş düştü / şaraba zehir
İltihaplı aklımızı aşk iyileştirecek
Güneş tutkuyla abanıyor sabaha
Kendince uyanıyor tohum
göğsünün ucunu öperken çiy damlası
Gün batımlarının taşırdığı özlem hüzmesi
Süpürür eşiklikteki yıldızları
Ağrılarına batar yalnızlık
Bıkkın sabahları şımartarak çekilirsin kıyılarına
Minik mırıltıların kırdığı çömleklerde ayrışır hüzün
Kumral acıların ışık tuttuğu yol ağzı
Mübarek günahlarım çocukça isyanları sabah çiyinin
Bir alev portresi sabır fırça darbesinin kaldırdığı toz yığını
Küsecek kimse kalmadığında zihnimizde
Barutla öpüşür kırmızı ağzın içimiz çok yönlü facia
Zor misilleme yapmadan durmak
Buradan sonra sahiplenmiyorum çığlıklarını
Kibritin kaşından düşer ateşli salıncak
Yanarız tavında yeni keşiflerde.
Gözlerinden ateşlenir sahne ışıkları
Dip diri bir misillemedir beni ağzımdan öpmen
su yanağı / kızılın döşüne astığı muska
fecrin sandığındaki define
dip balığının yakarışları arasında
tanrım gözümü aç
yüreğimi perdahla
çıtayı sırıkla atlıyor rüzgar
döşü yırtık harflerle sırnaşır acı
çığlıklardan taç yaptığında rüzgar
hesapsız savrulur ömür külü.
orospuların naklettiği sayrı gülüş.
çığlık senfonisinin eşiklikte unuttuğu melodi
hiç bir şey eskisi gibi değil artık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!