bu lanet bir rüya..
uyandırmalıyız cümle serçeleri ve hüznü
bize yakışan
uğursuz kalabalıklar arasından koşmak
suyu duru kılmak sabaha.
Göster yolumu
Ayin bohçasında dolunay
Dindir beden sayıklamaları hüzünleri.
Kırılgan çıplaklık aşk
Mırıltıların aynı hizada buluştuğu mevsim
Çığlık örgüsünde tüy bulutları
Kırsal bir serüven dudağını çemirlediğin ay
Hep üste çıkmanın delisi
Kahkahaların
Çicek sapı,mum isi,ve keman çalan yaprakların kımıldayışı
Bir şey daha var
Hala isminin
İnanmışlığın sevimliliğiyle süzülür
El değmemiş sevinçler
Hırkasız sevişmeler / gölgesi iç cemimde uykusuzluğun
Tırmanmalıyız ötesi için.
Ürkerek tapınılan göz yaşı mayası
Ziyan bir ömrün ortasından sesleniştir / ağlayışımız..
Mum ışığı ayinlerine sığınır gece
Ey şiir
Yapıştır iki de bir en olmadık duyguları
Döşüne aynanın.
Sınanmış bir öyküde kaşıyoruz ağrıları
Ateş dağı sarsa nolur?
Yüreğimizde ki tapınakta yapyalnızız
Terk edilmişiz
Yabancısı olmuşuz sokakların.
Mahcup izlerin saklandığı kum yığını / üstüme yığıl
Fukaralığınla boya yüzümü / kapkara çığlığa.
Üzünç çağından balkona zıplayan serçe.
İsmin yeşil kartı yolda kalmış baharların
Muskan çıkını çiçek gecelerinin.
Liyakat sahnesi cümle yırtık kitaplar
yeminle..
amansız sayrılığın pıhtılaştırdığı ateşten damar
falaka sefasında arsız kırbaç
kabarır sırtı vadilerin / ev olur dağ / firar olur yuva.
kayıtsız kalmak ne demektir / anlamdım hiç.
Kıt bir dünyada mı çoğaltıyoruz sözcükleri..
Yoldan geçenlerin eline iliştirdiğimiz mektuplarda,
gün ışığını mı kurşuna dizer, umutsuzlukları.
Basit bir hesap hatası yüzünden, tutanaklara geçti gönlümüz Şiir, deliliğin gömleği değilse! terziler kim
bize bu esvapları rüzgar biçti, kendi sütünden.
çığlımıza sarılır serçe!
minik uykuları çimdikleyen dize
inanç çatışması bu. Sorgu bitik bir akşam üstü.
hiç bir düzende ele geçirilemeyen hüzün
yine yaptı, yapacağını
yandı çarşamba.
ığıl ığıl dua
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!