şiirin imgelerle sunarız / yetişkin korkuları
hey son ra
öykünün yıkımı / faraziyeden fırlayan çığlık
çarçabuk alışırız göğüs kafesinde çırpınan kuşun feryadına
yapraksı ateşlerin geçit töreni
güneş dudağında ıslanır dijlenin
Dudağını şafakla boyamıştın
Ve şiir damlıyordu
Bulutlar endişeyle bitişti
Gökkuşağı mektubuna
Şafak sevişmeleri gitmiştir serçelerin
Dal ucunda titriyor esrik bir çiy damlası
Yanıtsız sorular ne arsız duruyor zihnimizde
Rüzgar hüzne batıyor yok yere
Yumruklarıyla konuşuyor sokak araları
Gitmesin bu şehirden şafak sevişmeleri
bizim bir evimiz olmadı cana
papatyalar gibi bir avuç toprağa serptik yüreğimizi
ve rüzgarın ezgisine bıraktık sevdamızı
bir şiir evinin dizesini mesken bulduk / saraylar halt etmişti
ve evimizin yolları başkalarının avuçlarında şekillenmedi
aşk günsüzdü / bulduğu günlerde zaten sarhoştu
İki yanağında çocuk sarhoşluğu adımlarının
Yoldan geçme güz
Deliksiz uykuların inlettiği kalabalık çığlıklarım
Her şey burada
Bir kördüğümün kusmuğunda başladı
İçi kararmış kelimelerin usandırdığı şehvet
Kan uyuşmazlığı
her doğru sonsuz yalan / yerçekimli konaklama
gün ışığının ihlal ettiği renk alfabesi / çekirdek yarığı
sarmaşığın dolandığı hüsnü zan / uluyan dudakları kirazın
ihtilal şölenlerinde asılan bakirelik
Ağır yaralıyım içimin en ıssızlarında
Turuncu sevişmeler ıskaladı yüreğimi
Bacaklarını yüreğime dola
Damarımdaki serçeler ölmesin bir daha
Gök gürültülerini çağır sonsuzluktan
Dönek sözcüklerin kurbanıdır/ hissiyatımız.
Bir halta yaradığında kağıt.
Sıska bir talihsizlik olur / dolunay.
Hüznün fısıltısı düşer gönle.
göz yaşı fırtınası sarar rıhtımları.
(karalaması)
Simsiyah çocukların avucunda gizlediği mektup
Ruh güzelliği..
Yorgunluğu uzaklara seğirttiren sözler
İlahi bir armağandan doğar ay
uyku ranzalarını boğazlayarak geçinir hüzün
unutulmuş bir muska gibi mavidir şehir
yırtıkların yanına yapışır çığlıklarımız
avuçların ötesinde kına sokağı / kızılı çitiler kuşluk
kışkırtıcı baharların loğladığı turuncu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!