Bütün güzeller bir şöyle dursun
Beni yüreğimden vuran gelsin!
Ruhumda yolculuk ummana doğru
Bu gönül tahtım da duran gelsin.
Bir gurbet kokusu, getirsin hemde
Yüreğimi bıraksam üstüne
Erir demirden dağlar
ucundan kan damlar
konar omuzuma kanadı kırık kuşlar
önümüzde aşılmaz yokuşlar.
Ne güzel duaların var
saklım da sızlayan yar
dualarınla erir dağlarda kar
gül dudaklarının ardında
saklanan hangi bahar?
Tebessümünü serptim ömrüme
dört mevsim yeşersin diye
bu sevda ödüldür rahmettir ılık yağmurlar gibi
dualarım düğümlendi yine bir ikindiye...
Akşamdır, akşam olsa ne çıkar
Sana nasıl yandığımı bilirsin !
Bende seni bir kez bilmek isterdim
Yanağına düşen gül kokusunu
Titrek ellerimle silmek isterdim
Sevda ki düştükçe çıkılmaz kuyu
Kanat çırpardı yüreğime turnalar
sen aklıma düşünce
pencereme düşer serçelerin çığlığı
bir duygu ki dağlardan ağır
kıldan ince. ..
O yaban ellerde o ilk telefonda sesini duyduğumda
Kanımın buharlaştığını hissettim damar damar…
Anladım bir sevdanın türbülans’ına düştüğümü
Çok istedim sana kavuşmayı çok istedim
Ders çalışırken gizlice gelip gözlerini kapatmayı
Yıkılır ya bazen, gönül sarayı!
Yâr bana seçtirdin akla karayı
Senden arta kalan kanlı yarayı
Bir seher vaktinde sar benim için.
Hicran yarası bu, kan damlar kana
Adını anınca, bir güz akşamı
Bu dünya bir başka döndü sevdiğim
Hüzünle silerken buğulu camı
Gözlerimde güneş söndü sevdiğim.
Sen yüreğimde ilk sevda hücremdin
Adın kaldı yârim, yürek celladı
Bu sevda yolunda var değilmisin?
Bir boşlukta çınlar, gönül feryadı
Kalbimde saklanan sır değilmisin?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!