İkide birdir insan
Ya ikinin ikincisi
Ya da ikinin birincisi
Her daim ikilem içerisindedir insan.
Sen ve ben
Özlemim, hasretliğim dilimde yasaklığım
Kendime dahi söylemediğim
Gizli sevdam
Yüreğimde susmak bilmeyen
En güzel türkümsün
Damarlarımda akan kanım
Aladağlar eteğinde, bir köy evinde başladı benim hikâyem
Bakmayın hikâyem dediğime
Ne öyle ciltler dolusu bir hayat
Ne de tarihte bir nokta
Lafın gelişi işte benim hikâyem.
Sen olmadığın her gece
Kaç kere canıma kıydım ben
Sen olmadığın her gece
Öldürdüm kendimi ben
Sen olmadığın her gece
Her ne kadar, üç günlük dünya denerek, uzatılsa da ömür
Oysa bir anlıktır
Ne sıra dinler
Ne yaşlı
Ne genç
Ne çocuk
Bir dağ ceylanıdır
Kayalardan kayalara seken Reşee.
Çıkar bir başına zirveye
Kocaman kocaman açar gözlerini
Ovayı baştan başa keser Reşee.
Bir güvercinin kalbi gibi
Geçip gitmiş onca yıl
Sen de otuz, ben diyeyim elli yıl
Bildiğin ne varsa akıp gitmiş
Ne, el ele tutuştuğumuz o üniversite
Ne, mahallenizde dolaştığımız o sokaklar
Ne, o sabah, ne o akşam
Her gelen bir yara açtı içimizde
Sevgiye dair.
Umutlarım, mutluluklarım vardı
Bir ceviz kabuğunu doldurmayan.
Öyle uzun, uzadıya
Hiç bitmeyecek
Toprak damlı bir göz odanın
Tavanında asılı iki kancadan uzanmış ipler
Ve o iplere asılı demirden sallanan bir beşik
Beşik içerisinde beyaz çiçekli oyalarla belenmiş
Cennet kokulu, sarıya yakın, kumral bir bebek
Ne gün bilirdim, ne ay, ne de yıl
Varsın rüzgar seni bir yana
Beni bir yana savursun
Varsın sen batının
Ben doğunun en ücra köşesinde olayım
Varsın bir kez dahi
Yüzünü görmek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!