Gökyüzü, bir tuval gibi sarkar gözlerimin önünde,
Mavi ve gri arasında titrek bir melodi çalar.
Bulutlar, belirsiz hayallerin köşelerinde,
Yalnız bir kuş gibi süzülürken zamanın akışında.
Her bir tüyü, hatıraların kırıntılarını taşır,
Hüzün ve umut, dans eder gözlerimdeki gölgelerde.
Gözlerimde bir hüzün var, ırmak gibi akan,
Zamanın tozlu raflarında kaybolan,
Yüzümdeki çizgiler, yaşamın çetrefilli yolculuğunun haritası,
Her biri bir hatıra, bir sevdalı söz,
Kendi derinliklerime açılan kapı,
Ah! Hangi kalem, hangi dize anlatabilir bunu?
Göğün sessizliğinde yitip giderken,
Yıldızlar dile gelir, kadim sırları fısıldar,
Bir adım daha atarsın içindeki karanlığa,
Bilinmez yollar açılır kalbin derin katmanlarına.
Sesler yankılanır boşluğun içinden,
Siyah bir çarşaf gibi serili gecenin kollarında,
Karanlık, derin bir sessizlikle sarıp sarmalarken
Kalp atışlarımın yankılarını,
Bir günah gibi, sessiz bir dertle yudum yudum içiyorum.
Hayatın dar sokaklarında kaybolmuşum,
Düşüncelerin göğsünde bir avuç toprak,
Sözde derin, ama özde sığ,
Dolaşıyor dilde, bakarsın boyuna,
Kime ne anlatır, kime neyi satar?
Gözlerim aç, ama ruhum kapalı,
Bir şehri dinlemek, yarım kalmış şiir gibi,
Duvar diplerinde gizlenir çocukların yarası,
Bir sigara yanar sokak aralarında,
Saklanır sevda, dilimizin ucunda bir susuş.
Kuytularda büyür, yarım bırakılmış türküler,
Söz dedin mi, ağırlık çöker gönüle,
Dil sustu mu, dert döner göğüs kafesine.
Bir bardak su, bir tutam hayal dediler,
Kendini bilenler hep suskun, hep esir.
Köşe başlarında ne dertler saklıdır,
Bir tren sesi duydum sabahın kör vaktinde,
Raylara çarpan geçmişin yankısıydı sanki,
Kimse binmedi bu trene, kimse inmedi,
Ama ben hep oradaydım,
Sürgün edilmiş hayallerimle yolculuk ediyordum.
Bir yangın düşmüş gecenin en kör yerine,
Ellerimde yanık kokusu, tutuşmuş hayallerim.
Bu sürgün benim kaderim mi, yoksa bir ceza mı,
Göğsüme vurulmuş kilitler, çözülmez düğümler gibi.
Toprak kimsesiz, sessiz çığlıklarla dolu,
Gecenin kör bir cebinde çakmak taşı arar gibi
üşüyerek yürürken şehrin dar sokaklarını
dudaklarımda üç günlük bir isyan
ve kalbimde paslı bir barut kokusu
gördüm:
bir çocuk, gazete kâğıdından bayrak sallıyordu rüyasına




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!