Nere gider garip yolcu?
Kime arzedersin halın
Dertli başın kırık dalın
Perişan-ı derbederim gönül.
Seher vakti kuşlar öter
Ayrı düştüm sevgilimden gurbete
Sende sevgilini özledin gönül
Dost ile birlikte girsem Cennet’e
Zemheri ayında yaşlandın gönül.
Koşturdun uğruna, döktün sen teri
Her lafı ağzında ezip dağıtma,
Kendi kusurumu gönülden gördüm.
Kıssadan hisseyi bir yana atma,
Hoşgörü sevgiyi gönülden gördüm.
Her arzusun verme nefsine diret
Kim başını tutar iner engine?
Arayıp bulanın hayrını gördüm.
Her canlı var olmak kendi dengine
Bu dünya üstünde evreni gördüm.
Her ana yavrusunu yanına alır
Doğru bir adalet kutup yıldızı
Uzaklardan ışır görünür gelir.
Şafakla beraber bekler gündüzü
Gece karanlıktan arınır gelir.
Hangi gönül gülse orda bereket
İhtiyar yaşlıyı yolda karşıla
Seni Yaradan’ın gider hoşuna
Evladına temiz ahlak aşıla
Güzel ahlak Muhammed’in çağrısı.
Buğdaysız bulgursuz kaynayan kazan
Nice kullar var ki sırada gizlidir
Beşerin gözünde çirkin yüzlüdür
Horlanır kullara hakka nazlıdır
Cisme hüküm verme ruhtan habersiz.
Mecnun olmuş düşmüş Leyla çölüne
Dört katiller seni almış takibe
Ölüm haberini duyan ağladı Hasan Hasan…
Şehit yazsın seni söylen katibe
Kabirin içine koyan ağladı Hasan Hasan…
Cennet mekanına konasın Hasan
Meryem’i İsa’ya alet eylemiş
Ananın karnında tenbih nerende?
Ben İsa ‘yım diye şirki söylemiş
Vahiyden aldığın emrin nerende?
İslam’ın düşmanı böyle zalimler
Bir insan olmalı âlem-i beşer
Kalem ne yazmışsa kaderde yaşar
Hikmetin hükmüne akıllar şaşar
Deryalar az gelir, o da kudretin.
İçerde ağrılar öyle ki özel
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!