Eşref-i mahluksun ey insan oğlu
Mevla’nın buyruğun öğüt bilirim.
Onun merhameti şefkati dolu
Aklın hazinesin kayıt bilirim.
Çiçekten çiçeğe dolaşan arı
Ben bir ismin zikreyledim elife
Bir seni sevdim bir de sevgilini.
İnce yollarını sordun arife
Bir seni sevdim bir de sevgilini.
Sevgili dostuna varıp çatmadım
Çark ettim küreyi çıktım seyrana
Var mı bir benzeri bizim milletin?
Nasılsan öyle gel der Mevlana
Var mı bir benzeri bizim milletin?
Yunus olduk sevgi tohumu ektik.
Şöyle baktım gafillere
Hırsı peşin, huyu borca.
Hor bakılır sefillere
Oku peşin yayı borca.
Fikreyleyip de arşı tanımaz
Yaradan Mevla’ya kara yüzlerim
Benim ibadetim var deyip geçme.
Karanlıklar çöker görmez gözlerim
Allah’ın nuruna fer deyip geçme.
Yağan karı lapa lapa savuran
Deryayı ayıran bir boğaz vardır
Gizli bir perdeden tuza karışmaz.
Boş verip bırakmak mesleğe ardır
Arı yapar amma bala bulaşmaz.
Savaşırken teslim olmam zalime
Gel beraber düşünelim derinden
İyi kötü halin kalır burada.
Eser kalmaz gözlerinin ferinden
Kaşın gözün elin kalır burada.
Seninde benimde geçti yaşımız
Baharın ekimi, kaldı Mayıs’a
Güzelim nadaslar döndü kayışa
Soğana sahip ol kızım Ayşe
Denize damızlık çaldık bu sene.
Yağmur sicim sicim kendirleniyor
Bütün kötülükler yalandan başlar
Yalansız bir dünya nerde bulurum?
Yok olur tükenir hayaller düşer
Yalansız bir dünya nerde bulurum?
Orda burda gezer konmaz bir dala
Çöktü üstümüze bir kara bulut
Oyunları bozduk Çanakkale’de.
Yaradan Mevla’ya bağladık umut
Neler neler gördük Çanakkale’de.
Yeşil sırtta muhabere başladı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!