soğuk bir bahar akşamı bir başınayım
dalmışım elimde sigaram
o yandıkça ben ufalmışım
şaşkınım şimdi her şey bitmiş aldanmışım
elde kalan kırık dökük bir zaman
yorgunum ve bitkin
İktidar - muhalefet, iki ayrı uç… Günümüz burjuva demokrasilerinin ayrılmaz, ayrılamaz ikilisi… Hep söylenir, “İktidar her türlü devlet yönetiminde vardır ama yalnız muhalefetin olduğu yönetimlere demokratik yönetim denir,” diye. Doğru bir söz...
Bir yerde muhalefet yapabilme özgürlüğü varsa eğer, bireysel ve toplumsal söylem ancak o zaman kendisine bir yaşam alanı nulabilir. Öte yandan muhalefet yoksa ya da muhalefete imkân tanınmıyorsa orada baskı ve zulmün hâkim olduğu bir yönetim var demektir.
Demokrasinin asıl göstergesi muhalefettir. Toplumsal ve hatta bireysel gelişmenin en önemli dinamiği…
biliyor musunuz
ben hiç
doğum günü kutlamadım
çünkü ben
on yedi ağustos’ta
henüz yaşımı
Her insan büyümeye başlayıp çocukluktan uzaklaştıkça çocukluğun o masumiyetini yüreğinin derinlerinde bir yerlere gizleyip hapsetmeye başlar.
Kimileri ise onu tamamen gömerek kendisini ortaya çıkartmasına, göstermesine izin vermez ve zamanla onu tamamen yok edip hayatını tekdüzeliğin o sıkıntılı vuruşlarına bırakır.
Çocukluğunu yok eden kişi aslında neler kaçırdığının çoğunlukla hiç farkına varamaz. Bilmez ki çocuk, masumiyetin en güzel simgelerinin başında gelir.
seviyorum
bu sevgi sonunda öldürecek beni
biliyorum
isteme vazgeçmemi benden
beyhude yaşamak istemiyorum
Düşünmek insana özgü bir şeydir. Zaten düşünebildiği içindir ki insan diğer yaratılmışlardan ayrıcalıklı bir yere sahiptir ve Allah’ın yeryüzündeki halifesidir.
Bu yüzden her hareketini, her yaptığını önce düşünür, hesaplar ve sonra yapar, yapmalıdır. Ve tabi yapıp ettiği her şeyin ve her davranışın, Rıza-i İlahiye uygun olması gerçeğini söylemeye sanıyorum gerek yoktur.
Hepimiz biliriz ki anlık kararların altında yatan içgüdüsel hareketler hayvanlara özgü bir özelliktir ki insanın sözünü etmiş olduğumuz ayrıcalıklı durumuyla bağdaşmaz.
çağır beni
aklına düştüğümde
geleyim
özlemişsen
ve ağlıyorsan
ayasofya, muhteşem fethin en büyük ganimeti
ayasofya, 90 yıllık hüznün en görkemli simgesi
ayasofya, umudun dimdik duruşunun muhteşem abidesi
ayasofya, yüreklere saplanmış küflü bıçak darbesi
Her ne kadar doğumla birlikte çocuk üzerinde ailenin dünya görüşü, meşrebi, yaşama bakışı onun düşünce sistematiğini oluşturmasında ve geliştirmesinde belirleyici bir rol oynuyor olsa da kişi daha önceden kendisi için seçilmiş olanı sorgulayıp, çevresel etkilere ve eğitimine paralel olarak asıl kararını zaman içinde kendi özgür iradesiyle verir, vermelidir.
Akıl ve iradesi bunu yapmaya muktedirdir.
Ailesi tarafından ona sunulmuş olanı kabul etmesi pekâlâ mümkün olmakla birlikte, bir karar verme zamanının geldiğine inandığı an, kişinin ulaşacağı bilgiyi iyi etüt etmesinde sayısız yararlar vardır.
Anı yaşamak deyiminin verdiği mesaj doğrudur. En azından benim için. Öte yandan bir nefes sonrasına bile garantisi olmayan bir insanın uzun hesaplar yapması da doğrudur.
Sanki bir çelişkiymiş gibi görünen bu iki durum aslında yaratılış gayesinin püf noktası olsa gerektir. “Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya, şimdi ölecekmiş gibi de ahirete çalış.” diyen sevgili peygamberimiz aleyhisselâtu vesselam efendimiz ne büyük bir kapı açmıştır aslında insanlığın önüne.
Hz. Peygamberimiz, bu hadis-i şerifleriyle Cenab-ı Hakk’ın bize bahşetmiş olduğu bu hayatı sürdürürken, geleceğe dair çeşitli planların çekiciliği ve hayhuyu içinde bir an sonra artık yaşamıyor olabileceğimiz gerçeğini de unutmamamızı ve buna göre yaşamamız gerektiğini ne kadar da güzel anlatmış.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!