Poyraz Özbey Şiirleri - Şair Poyraz Özbey

Poyraz Özbey

Güvercin geçer yıllardan
Ardından kelimeler biner hüzünlere
Bazı ince aydınlıklarda kör kelebekler uçuşur
Ve moraran bir sonbahar gecesinde büzülür zaman
Kağıttan mesafeler kanadında ölüm kelebeği
Yumar gözünü batık geceye

Devamını Oku
Poyraz Özbey

Bir el gördüm gökyüzünde,
mürekkebi rüzgârdan,
satırları sonsuzluktan.

Her satıra bir dağ çizdi,
bir deniz, bir kıta,

Devamını Oku
Poyraz Özbey

Sen,
bir eksiklik değildin —
fazlalığın en sessiz hâliydin.
Bir duvarın yıkılmadan önceki
son sağlam tuğlası gibi…
Dayandığın yerde tarih başlıyordu.

Devamını Oku
Poyraz Özbey

Yola çıktım,
bir haritanın olmadığı yerden.

Ne valizim vardı,
ne ayaklarımın yönü belliydi.
Sadece içimde bir ses:

Devamını Oku
Poyraz Özbey

Bir ömür, avuçlarımda dağılan kum,
Her tanesi bir gülüş, bir vedâ.
Hatırlamak; bir eski şehrin dar sokağı,
Unutmak; üstü çizilmiş bir dua.

Gölgem uzar, ben kısalırım zamana,

Devamını Oku
Poyraz Özbey

Bir rüzgar esti uzaklardan, adı yoktu,
Sözleri yıldızdan, bakışı topraktandı.
Gecenin en sessiz yerinden doğdu,
Bir dua gibi, hiç bozulmadan kaldı.

Gözlerin gibi derin göller gördüm,

Devamını Oku
Poyraz Özbey

Kapıları olmayan evler gördüm,
içinde hâlâ oturan gölgelerle.
Bir kandilin titrek alevinde saklıydı
yüz yıl önce söylenmiş bir ninni.
Taş duvarlar,
güneşin her dönüşünü ezbere biliyor;

Devamını Oku
Poyraz Özbey

Zamanı ilk kez
bir çayın buharında gördüm.
Yükseliyordu—
yavaş, sıcak, geçici.

Sonra annemin ellerinde fark ettim,

Devamını Oku
Poyraz Özbey

Bir bakışınla susar bütün şehir,
Kırılır aynalar, suya düşer gece.
Adın, içime işleyen bir sır gibi —
Her harfiyle yeniden başlar tufan.

Sessizliğini giyinmiş bir dağ gibi durursun,

Devamını Oku
Poyraz Özbey

Yaşamanın eline terk edilmiş saatler yığını,
Her biri suskun, her biri yorgun.
Zaman geçiyor mu, yoksa duruyor mu?
Anlamı kaybolmuş eski bir dize gibi.

Geceler, içimde susturulmuş fısıltı,

Devamını Oku