Bir bahar düşürdüm avuçlarımdan,
geri dönmedi—
çimenlerin hafızası silindi,
gökyüzü çiçek açmayı unuttu.
Yaz, kendini yaktı bir akşamüstü,
Bir rüya gibiydi her şey sanki
Zaman göz kapaklarından akıp geçti
Gökyüzü fısıldadı usulca aşkı
Rüzgâr saçlarımda eskiyi seçti
Gecenin koynunda saklıydı düşler
Senin sesinde yankılanır mısralar,
Her hecede bir anlam, bir bahar.
Kalemin dokunduğu her satırda,
Aşkın ruhumda filizlenip kök salar.
Sen kelimelerin en güzel melodisi,
Bir cümle yarım kalınca,
Gerisi suskunluktan ibarettir.
Bir adım eksik atılınca,
Yol bile unutur nereye vardığını.
Bazı kelimeler söylenmez,
Bir sevda oldun da içimde büyüdün gittin,
Kök saldın derinlere, sessizce, usulca.
Ne rüzgâr koparabildi seni benden,
Ne de zaman silebildi adını ruhumdan.
Kâinatın nabzında titreyen
mor bir kıvılcım gördüm,
adı yoktu, dilime sığmadı;
yalnızca taşların rüyasına yazıldı.
Gölgelerden daha sessizdi
Ayçöl rüzgarıydım, döndüm içime,
Güzce bir sabahın öksüren teninde.
Zamzık gecelerden ördüm yüreğimi,
Dalgıra sevdalarla boyadım kendimi.
Görme, duyma, sez… başka bir hisle,
Bir ukde şehir var içimde,
hiç çizilmemiş haritalarda soluk bir iz,
ne tam bir yıkıntı,
ne de baştan yazılmış bir doğum hikâyesi.
Orada
Bir taşın nabzında saklıdır ilk söz;
duymaz kulak, işitmez rüzgâr.
Yalnızca gecenin en sessiz anında
bir yıldız düşer yeryüzüne.
Adını bilmediğim kapılardan geçtim,
Gülümse…
Çünkü gülüşün—
kırık aynaları onaran bir bahar,
yorgun şehirlere nefes veren bir şarkı.
Umutsuzluk dediğin,
yalnızca gölgenin kısa bir uğrayışı.




-
Hümeyra Gümüşçıbık
Tüm YorumlarTebrikler. Üretkenliğiniz bir çığ gibi ülkeyi kaplasın ve sizleri örnek alanan iyi insanlar çoğalsın.