Bir nefes kadardır hayat
Göğüs kafesimizdeki derin bir ahh
Acı içinde
Bakabilmektir gidene...
(2015)
Uzun yolculuklardan yoruldular
Akan nehirler
Meşe ormanları
Umutları ve umutsuzlukları alıp
Bir ufuk çizgisine aktılar
Son göçmenlerdi onlar
Çocukluğumda
Gölgemi ilk fark ettiğimde
Şaşkınlığım bir oyuna dönüştü
O beni ben onu kovaladım
Gökyüzü kocamandı
Mavi kocamandı
Kadıköy halitağa caddesinde
Miskin bir sonbahar güneşi
Çok uzaktan
Isıtıyor kalplerimizi
Araya hafif bir rüzgar giriyor
Makam Neva Peşrev
Dolanıp duruyoruz
Ruhunu kaybetmiş göller gibi
O uzak ormanda
Derinliğini yitirmiş zaman
Ölmüş aşklarımıza ağlıyoruz
Düştüğün de yere yaprak
Hafifler mi ağaç
Hüzünlenir mi, ağlar mı,
Daha mı köklenir toprağa
Anladım bu bir döngü
Yer açıyor yaprak gelecek mevsime
Susmak en iyisi
Kör, sağır, dilsiz
Bir duvarın dibinde
Ya da bir dağın yamacında
Hıçkıra, hıçkıra
Ağlamak gerekir
Bıraksalar
Gök yarılacak
O bulut düşlü
Çocukların gözlerinde
Ve
Çığlıkları kalacak tanrının
Bir bulut geçti uzaktan
Vakur bir havası vardı
Acelesi yoktu
Mavi
Rengini verdi
Rüzgâr ise sesini
Bu mu hayallerin
Korkak adımlarla yol ettiğin yollar
Senin mi?
Kırıldın mı rüzgârlara
Kuzeyde
Yosunlaşmış raylardaki yalnızlık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!