Bir adım ötesinde ölmüştü kırlangıçlar
Islık hüznü var bu tren raylarında
Metalik bir serzeniş;
Bir bıçak gibi saplanır alnının ortasına
Kanarsın nehirler kadar
Her çarptığımızda o duvara
Ruhumuz kanar
Dağılırız cam kırıkları gibi
Paramparça
Bir sokak lambası altında
Gece kelebeği gibi
Derin bir uykuya yatmış taşlar
Yüzyıllık bir sabır
Lahitlerdeki
Yedi uyuyanlar da yedi hüzün
Yedi kapı
Sırları erguvan ağacının
Kalbinin kırıldığı
O anda
Orada
Bağdaş kurup
Sonsuzluğun vadisine baktın
Öylece
Sigarasından bir nefes çekti
Bütün havayı solur gibi
Anladım
Dervişler de ölür
Ve Sabır
Sadece hafifletir acıyı
Adam çekti vurdu hayalini
Eski zaman kanı siyah aktı
Akşama doğruydu
Uzayan gölgeler boyu
Cumbalı evler
Huzur doluydu
Gecenin ikisinde
Gökyüzünde sıra, sıra yıldızlar
Sen mi aklıma düştün ne
İçim titredi
Sonra serinliktendir dedim
Gecenin ikisinde
İki gölge
Bir ışık
Sahnede
Seni görüyorum dedi kadın
Seni görüyorum dedi erkek
Son gölge oyunun da
Bütün ışıkları sönmek üzere
Uzak yıldızların
Hiçliğin kıyısında
Son bir sıcaklık
Gözlerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!