Şaha kalkmış kısrağı
Hiçbir şey yolundan edemez
Dizginleyemez onu
Eğer, Aşk gem vurmamışsa boynuna
Dizlerinden dermanı almaya gücü yetmez kimsenin
Kaç bahar geçti üzerinden bilmem.
Bizler düşeli sevdaya.
Oysa biz sevdayı ilahi saymıştık cihana.
Satılmaz Aşk
Bilmeyene işportada
Aşkı bilen de
Koymaz Aşkı yerde
Can pazarında da olsa
Çözmek zorunda olduğunuz şeylerden ivedi çözülmelisiniz
Yoksa daha çok düğümlenirsiniz
Ve bağlanmak zorunda olduğunuz şeylerle acilen düğümleniniz
Yoksa düşersiniz
Ah sen mi güzeldin
Yoksa sana olan sevgim mi
Ya da içim dışım çiçekti de
Ben bahar mı sandım seni
Yaşamın aynandır senin.
O aynada kendini göreceksin ve haddini bileceksin.
Kim olduğunu seyredeceksin aynanda.
Sözünle özün arasındaki farkı göreceksin.
Aralamak gerek kilitli kapıları
Uçurmak gerek semaya aşk kuşunu
Hayat kısa,
Kavuşturmak gerek, Aşık'ına Maşuk'unu
Hep aynı masada dökülür şiirler yere
Toparlayamazsın
Acemisindir her defasında
Korkup kaçarsın
Bir ayrılık kuşu daha uçurdum bu sabah kalbimden
Yüreğimin alazlanan yangınında inat
Gözlerimin sağanak yağmurlarında yıkadım tüm mazimizi
Güneşe sermedim bu kez, yaş tutmasınlar diye
Çekildi altımızdan Aşkla serilen çarşaflar
(Hala diyenler varsa bıraksın şu "doğduğun evden öldüğün eve" sahtekarlığını ve sorumluluk ihlalini)
Bir kadın
Kocası aç bıraktığı ya da vurduğu zaman değil
Babası o Kadına kapısını kapattığı zaman ölür




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!