Ah sevdam çorak topraklar gibiyim.
Ah sevdam kurumuş güller gibiyim
Ah sevdam rüzgârlara yenik düştüm
Sürüden ayrılan yaralı ceylan gibiyim.
Bir de yağmurlar yağsaydı,
Üstüne güneşler doğsaydı.
Adını Bile Bilmem
Benim varım yoğum emanet bir
Yüreğim var.
Onu da sen gün boyu kanatıp durma
Geleceksen bu can beden den çıkmadan gel!
Seni kimlerden sorsam ki adını bile bilmem.
Gel ey benim gönül bağım
Ömrümün yazını sana vermişim
Yokluğuna katlandığım günleri
Sabır dileyerek seyyah olmuşum.
Gel ey benim ışıklı dünyam
Ben sensizliği başaramadım.
Yıllara sığındım olmadı
Ateşlere attım kendimi yanmadım
Küllendim savrulmadım
Talan edildim talan ama senden
Vazgeçmedim.
Ölüm ve yalnızlık
İkiz kardeş gibidir.
Ölüm gider yalnızlık kalır
Tek başına yapayalnız
Ama ben yaşamak istiyorum
Niye lanetliyim, kime küskünüm
Yeter mi sandın hem sana hem bana
bu söylenmeyen sevdaları
Geçer mi sandın suskun duruşunla
kilit vurdun diline
Düşlerimde mutluluğu çizdi
Ayrılığın Göz Yaşı
Yine mi? çıka geldi bir ayrılık
Hay Allah! Ne uslanmaz şeysin.
Ben onu yıllar önce gönderdim
Sen suçtun pusu kurdun yollarıma,
Sen suçtun ayaz çaldın dallarıma,
Sen suçtun kara sürdün ak alnıma,
Sen suçtun en çokta kendini sevdirdin.
Ölüm uzatır sevdanın kollarını
Gündüz demez, gece demez,
Dur durak bilmez.
Çevirir dört bir yanımı
Okyanuslar içinde, minnacık bir ada gibiyim.
İstemez yüzümün güldüğünü,
Ben seni dağlardan derdim!
Hazanı bilmeyen ışkın gibi
Yanı başıma koydum
Gül yüzlü Hayat gibi
Bilemedim bu kadar tatsız olduğunu.
doğum günün kutlu olsun can dosttum değerli hemşerim
ömrün bereketli olsun...
nice yıllara
SERHATLI