Dün gece senin oturduğun
Sokağından geçtim.
Yüreğimin daralmadığını,
Ayaklarımın titremediğini,
Gözlerimin seni balkonlarda
Aramadığını hissettim.
Bu gün benim doğum günüm
Yaralarım azdı yine
Adıma Türkü söyledin
Gözümden yaş aktı yine.
Dost selamın elden aldım
Gül dalında bir bülbül
Cevan ömürde bir sürgün
Gülün bülbüle nazı
Ağlatır baharı yazı
Gülden bağlar şirin bağlar
Sandalımı bağladım kıyıya
Seher yeli al götür beni sevdiğim yâre
Söz verdim, sevdamı anlattım Martılara.
Denizde hırçın dalga oldum, martıda çığlık
Yalvarırım yıldızlar, alın götürün beni yâre.
Karanlık ama yüreği dost gecelerde
Yarı uyanık yarı uykularda
Seninde dilinden dökülen sevgilerle
Bana hep bir şeyler anlat derdin.
Sorarım sana ey sevgili can,
Hadi durma! Vur dizelere,
Satır satır sil beni, sil beni
Gözlerim yağmur seli,
Yüreğim yangın yeri,
Gözlerim görmüyor seni.
Sen elimde bir demet güle benzerdin
Çocuğum.
Ağam kopardı dalından
Tarlaya, davara mala gönderdi.
Okul yolu bilmezdin,
Bilsen de söyleyemezdin
Belki başka olur dedim
Yeni sevdalar
Seni yazdım denizlere, dağlara
Haber saldım, nehirlere hiç akmasın
Diye;
Seni yazdım nehirlerin üstüne
Hoşça kal sevdasını tadıpta
yokluğuna yandığım dostum.
Hoşça kal ayrılıklar üstüne ilmek, ilmek dizdiğim,
Yüreğimin derinliğine nakış nakış işlediğim dostum
Hoşça kal, hoşça kal hoşça kal....
Bir ateş düşmüş gönlüne,
Yaşlar dolmuş gözlerine,
Bakma sen el sözlerine,
Senin yükün ağır Gönül!
Yağmurlarla ıslanmadın,
doğum günün kutlu olsun can dosttum değerli hemşerim
ömrün bereketli olsun...
nice yıllara
SERHATLI