Silinmek yüreğinden ne acı,
Korkulu gecelere hapis olmak,
Her kâbusta kalkıp adınla tekrar yatmak,
Ne acı.
Unutulmak ne acı.
Büyük umutlar yüklemedim sana,
Sana ve aşkına,
İkiniz birden geldiniz ve ikiniz birden gittiniz,
Kapı aralığından giren bir zemheri soğuğu,
Yağmur düşürmeyen bir bulut gibi kısır,
Cemre düşürmedim mesela,
Sırtını dünya ya dönmüş, denize bakıyordun,
Mavinin tonları içinde buldum seni,
Yedi renk ebem kuşağı gibi elbisen,
Ancak dünya ya küsmüş gibi,
Sırtını dönmüş, denize bakıyordun.
Ayrılığın katmerli acısı,
Vururken deprem gibi yüreğime,
Ellerimle sıkarken şakaklarımı,
Karlı saçlarım gelir ellerime,
Denizler ötesinde saklı
Acılar kervanı geçti buradan,
Acılar karlı buzlu yollardan,
Pencerelerde hicran buğusu,
Ve mutluluğu dökmüş ağaçlardan.
Kim arar kim sorar,
Nasıl sileceğim kalan izlerini,
Ellerimi yıkasam sudasın,
Dudaklarımı kurutsam gözlerimde,
Gözlerimi kapatsam hayalimdesin,
Nasıl sileceğim kalan izlerini.
Dumanı tütmeyen köyden sesleniyorum sana,
Yazı kara kışı kara,
Mevsimsiz her bahçe,
Bir kaç köşede eğreti zakkum,
Çiçekleri kuru,
Öyle ümitsiz vakıa.
Umutsuz bekleyişlerle geçti ömrüm,
Gidenleri hep gelir zannettim.
Çocukluğumda kaybettiğim bilyeleri,
Bir gün kazanırım zannettim,
Hırslandım oynadım ama,
Beni kendine mahkum eden menzil
Gittiğim yolun yoldaşı mısralar
Yutkunmalar, mırıldanmalar
Sübyan rüyası: Uçuyor bir melek
Korkunç kabuslar, kan ile terden
Avaz avaz bağırsam da duymazsın beni
Merkezini kaybetmiş bir pergel gibi,
Açılıyorum hayata.
Ki toparlamak isterken dünyamı
Yörüngemi kaybediyorum.
Cetvel gibi çizgi çekmek
Ve üzerinden yürümek,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!