yağmur yağar,
bir kaldırımlar ıslanır,
kapınızın önünde
bir de ben
sert eser rüzgar
AŞK VAROLMANIN KİMYASIDIR...
aşk varolmanın kimyasıdır derler..
öyle ki; insan varolma savaşında
hep aşktan medet umar durur
aşk doğru tastan içilmesi gereken ab-ı hayattır.
ya doğru tası bulup ölümsüzlüğe ulaşırsın.
bir yol kenarına yığılıp kalmış
köpek leşi kadar yalnızım...
kaçıp kurtulmak istiyorum
olmuyor..!
bu beden, bu ruh benim
tüm yolların sonu çıkmazlarla dolu
yağmurların ardı
kızıla çalan çiçekler açar.
bir kızıl saçlı kız,
adı; Adem'e denk
adımlar ıslak kaldırımları.
o yürür...
yontulmuş bir heykelin
kırık kolları...
taa Roma'dan kalma,
uzandığında sana,
çiçek yüklü dal keser.
bahar nerde,
bir ırmak düşlüyorum
küçük bir kelebek kalbinde
kupkuru bir lale yaprağı
can veriyor ellerimde
ben seyirci kalırken her şeye
neon lambalar kadar
şeffaf olmalı ellerin.
dokunduğumda,
binlerce cam kırılmalı içimde
canımı acıtmalı alabildiğine
seni düşünüyorum kaç zamandır.
yokluğun içimde dal sürüyor.
her yanımda inatçı sarmaşıklar
elim kolum bağlanıyor.
sonra sen çıkıp geliyorsun
tıpkı giderken ki gibi
trenler gelip geçerken yanımdan,
sanki senide götürüyorlar
ben ardından adını bağrıyorum
trenler gelip geçerken yanımdan,
aslında benim içimden geçiyorlar
bir kurşun kalemin,
bi kağıda çiziktirdiği harfler,
ne kadar anlatabilir ki aşkı
ya yüreğin hırpalandıkça aşktan
bundan gocunur mu dersin
hadi inandır beni,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!