Başını kaldırıp,umut kadar beyaz bulutlara bakmışsın..
Hey aşk demişsin sonra,heyy aşk!
Geldiysen kapıya vur!
Dalgalanmış sesin yukarılara,ötelere,uzaklara.
Aşağıda toprak buluttan nasıl vazgeçemezse
Diligeçmişlerden gidip,
Şimdilerde,
Pusulardayım..
Boy derinliği,siperlerdeyim..
Bakıyordu,hissediyordu içinde..yakındı gerçeğe.
Göremiyordu başka hiçbirşeyi..
Yanındaki arkadaşını duyamıyordu..
Sadece birbirini kovalayan akrep ve yelkovana kilitlemnişti..
Göreceli bir kavramdı görebildiği..artıp ve azalan..
Göremiyorsundur,
Şimdi sen.
O tel kafes’in
İçinden.
Dışarıda bağıran,
Çağıran, bükülen,
Bir çabam olacak;
Nefretini kazanmak için.
Koyamıyacaksam başımı omuzuna,
Tutamıyacaksam ellerini sımsıcak,
Yanağında açmış gülleri,
Koklayamıyacaksam..
Eksil artık ne olur,
O kıvrımlardan, caddelerden.
Sahil’in ıslak günlerinden.
Al beni at suya.
Ama, önce sen.
Eksil benden!
Esiyor işte,
İçinin rüzgarı..
Sana,
Tek suçunun,
Sevmek,
Olduğunu söyleyerek..
Üzerine,
Gölgelerin düştüğü sureti değil,
Mana’yı kovalamadayım.
Perdelenmesin diye sedefler,
Parlaklığı sormadayım.
Çırpınışlar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!