nice yüzler tanıdım ibret-i âlâ
sözde softa sultan, özde bihaya
rota bilmez kuşlar aşkla uçarken
insan çırılçıplak, aptal, budala
her insan kendi evreninde var olanları yaratır,
şiirse şiir, resimse resim, katilse ölüm yaratır.
çam kokulu düşlerimi meltemler üşütürken,
yapraklarım yandı çiğimde,
sevinçlerim öldü içimde.
boşversene, herkesin hayatı kendi meyhanesinin duvarında,
benimkisi de, engin denizce, dağlarca yüce,
etten bir kafes içinde.
Sevdimde kıymetim hiç bilinmedi,
Vurdun yerden yere öldürdün beni.
Bu canı ben sana kurban eyledim,
Açmadan güllerim soldurdun beni.
Öyle hasretim ki sevmelerine,
İkimizde kaybettik...
Halbuki ikimizinde amacı kazanmaktı...
Ben savaşı seçtim, sen gitmeyi...
Ben yoruldum, sen şiir oldun...
vadi yorgunu nehir gibiyim...
doğurmak için sabah güneşine sancı çeken gebe çiçeklerde
aşka mest olmuş meftun faniliklerde
sönmemiş şiir közlerinde gece yanığı izler bıraktın.
hani her şeyi kaybedersin de yaşam boş gelir ya
hani akrep boynundan sokar da soluğun kesilir ya
İnsan güzel bakmalı, güzel duyumsamalı,
Güzel düşünmeli, güzel şeyler hayal etmeli,
Güzel konuşmalı, güzel sevmeli.
Huzur yaymalı,
Güven kokmalı.
Riya ve yalanın çirkin bir davranış olduğunu,
Hani o kitabımın ilk satırına bıraktığın kahve kokulu nefesin var ya,
Baharlar getirdi vîrâne gönlümün karlı dağlarına...
Bilmemki kaç yüzyıl geçti uykumdan gözlerin şiir şiir akarken.
Nerde ağlayan bir kuş görsem, hüzün kokan bakışların gelir aklıma...
Seni tanıdıktan sonra kalemin isi yüreğimin perdesini kesti,
Tufan mıydı gözlerin, derdest etti tebessümlerimi.
Biz ikimiz bir katre yağmur, yeryüzüne serpilelim,
Bir avuç toprak toplayalım.
Kasırgalar eserken, sen imkansız,
ben sana toprak.
Burası, hasrete sabi kokusu karışmış toprak,
Tasfiri mümkün olmayan,
her mevsim bir nehir coşar ovamızda
her gece bir insan ölür içimizde
dağ, çalısı çiçek açsın diye kaç bahar bekler
bir ayrılık, bin ölüm yeşerir bahçemizde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!