Külfetsiz nimeti, boşa ararsın,
O yolda; dert, hüzün, tuzaklar vardır.
Hayal yorganına umut, sararsın
O yolda; dert, hüzün, tuzaklar vardır.
Türklerin atası, Atatürk derim,
Özgürlük aşığı Atatürkçüyüm.
Işığım, rehberim, ulu önderim,
Özgürlük aşığı Atatürkçüyüm.
O milleteTürklük özünü veren,
Fetret devri bomboş yerin,
Özlüyoruz Atatürk'üm!.
Saygımız çok büyük derin,
Özlüyoruz Atatürk'üm!...
Erdem, içte yeşeren sevgi bağından geçer,
Zaman halkası kopmaz, pekâlâ biliyorsun.
Hakk'a meyilli olan hep meşru yolu seçer,
Çıkmaz sokağa sapmaz, pekâlâ biliyorsun.
Yanarsa vicdan narında,
Yanlıştan yürek burulur.
Pişmanlığın pınarında,
Her temizlenen durulur.
Yol çetin, umutlar kayıp,
Yüreğim elinde, kanat çırpıyor,
Hep senin aşkına, aşkına doğru.
Yürüdüğüm yollar, sana çıkıyor,
Söyle, bunun hiçbir anlamı yok mu?
Güzel, elbette güzel, tabiat her yönüyle,
Fakat deniz ve sesi, güzellerin güzeli,
Günün her saatinde ayrı bir renk tonuyla,
Sakinken başka güzel, coşunca başka güzel.
Arınırım dertlerden; dinlerken, seyrederken,
Hamlesiz, fikir iman keşmekeşi içinde,
Düşünce hayatının suikastına kurban,
Mevhumlar kullanılır bir anarşi içinde,
Kafası alt üst olmuş ruhu ışıksız insan.
Bürüksel vaizleri din öğretmeye kalktı,
Ruhumuzu kanattı bizi anlamayanlar.
Türk’e milliyetsizlik telkin etmeye kalktı,
Ruhumuzu kanattı bizi anlamayanlar.
Dağda, kırda, bayırda çiçekler açacaktı,
Kimse yaramızı deşmesin diye,
Sabır, sığınağı çaresizliğin.
Yiğitliğe gölge düşmesin diye,
Sabır, sığınağı çaresizliğin.
Herkes ister hemen hakkını alsın,
Merhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.