suskunluğum adını haykırıyor
dağ taş inliyor, duymuyorsun
ansızın çıkan rüzgarın kollarında
uzaklara gidiyorsun
biliyorum, benden değil
ölümden kaçıyorsun
ekmeğin ne kadar bayat
ve ne kadar pahalı
yerken boğuyor insanı
üç beş kuruş uğruna
öldürüyor be anam
sen katilsin be izmit
Arkadaş kimdir?
Arayıp sorduğun mu?
Sırlarını açtığın mı?
Sevip saydığın mı?
Yaşamı paylaştığın mı?
Küsüp barıştığın mı?
yaşama dalmak için
derin bir soluk al
orada tutunmak için
nefesini uzunca tut
unutkanlığına gelsin
ve pisi pisine öl
bir merhaba
bir tebessüm
ile;
çıkarsızca gel
unutulanı;
dostluğu yaşat
çıplak sokaklarda
çıplak gezen insanlar
'ten' defilesinin mankenleri
ve ardında sıralanan sürü
böyle nereye gidiyorlar
veya nereden geliyorlar
yolunca ilerleyen
zengin bir kervan
ve ardınca, yalın kılınç
koşturan haramiler...
bu bir serüven
dünden bugüne
aşkta
kaçan kovalanır dediler
de beni kandırdılar
otuzbeş yıldır kaçanım
ki kovalayanım yok
ölümden başka
eller ellere kavuştu
iki iken, dört
dört iken, altı oldu
ana, baba, çocuk
sen ben ve oğlumuz
iki, dört, altı
bir fabrikanın tepesinden
yüksekten bakınca insanlara
bir acayip oluyorum
bir acayip saygı duyuyorum
emeğin önünde eğiliyorum...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!