Aşka çeyrek kala yarım kalmış bir sevdaydı
Alnımda ayrılık ateşi,
Ellerimde yalnızca senin kokun kalmıştı...
Parmak izim yok artık tenine dokunalı,
İstersem,
Akşamdan kalmayım diye sandılar baş ağrılarımı
Ben senden kalmayım yalnız, içkide laf mı?
Ve ayılamadığıma yordular dalgınlığımı
Anlamadılar yani sana dargınlığımı…
Geçse de yıllar acıya merhem misali
Bendeki yıllanmış aşkı siler mi
Aklın ziyanına gitse de yüzün
Dudağımdan dudağın izi geçer mi
Tüm yağmurlar üstüme yağsa
Bazen şiirin kıymeti şairindedir
Bazen şairin kıymeti şiirinden
Ama en güzeli;
Şairin artık yok olduğu şiirdir
Savaşlar oluyor.
Cephede kişiler,
masa başında kişilikler ölüyor,
Bense;
Sen bilmezsin,
Seni uyurken izlerim sesiz sessiz
Dizindeki çocukluğundan kalma yara izini severim
Bilmediğim çocukluğunu anlatır bana
Büzülen dudaklarını severim
Uyurken inip yükselen göğsüne bakarak
Ayrılık sonrası bir günde yaşamak…
Meğer bir esaret zinciriymiş ellerini tutmak, tutmaya çalışmak
Bitmişliğin köhneliği sinen odalarda alışkanlığın zehrini solumak
Meğer hayattan, kendimden geri kalmakmış sana yetişmeye çabalamak
Kim derdi ki bir ayrılığın tesellisidir, ayrılığın gölgesine sığınmak
Seni özlüyorum sevgili.
Şimdi bana el kadar yabacı,
Hiç tanımadığım diyarlardaki insanlar kadar uzak olsan da
özlüyorum.
Dündeki seni, dündeki seni seven halimi özlüyorum.
Derin denizlerde sarıldığım o deli sevdamla sığ sularda boğuldu kalbim.
Ne zordur bilir misin?
Hiç ihtimal vermediğin, vermek istemediğin ne varsa
Gün gelip ilk gerçeğinin olması.
Hani başkalarının başına geldiğinde 3 kere tahtaya vurduğun,
Evlerden ırak dediğinin evine girmesi,
Yatağına uzanması seninle her uzandığında.
Göç eden kuşların kanadında gitti sevdam,
Korkarım;
Ben yaşarken buralara yaz gelmez bir daha…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!